-Tarımda
ithalat yapmak artık cesaret ister…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Daha fazla üretmek zorundayız. Bunun içinde mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi girdilerde çiftçiye verilen destek artırılmalı”
-“Döviz kurları bu seviyedeyken, ülkemiz dış ticaret açığı kaynaklı bir cari açık problemi yaşıyorken, iç üretim artırılmalı, ithalattan kaçınılmalıdır”
-“Her zaman yerli üretimin desteklenmesi, ithalata prim verilmemesini savunduk. İthalatın TL karşılığı artık ateş pahası oldu. Çiftçimiz daha fazla desteklenirse, birkaç istisna hariç ithalata gerek kalmaz”
-“Tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta, 2017’de yapılan 9 milyar 50,5 milyon dolarlık ithalatın TL karşılığı 33 milyar liraydı. Bu ithalatın 17 Ağustos 2018 kuruyla karşılığı 54,4 milyar liraya yaklaşıyor”
-“Dünya fiyatları aynı kalsa ve aynı miktarda ithalat yapsak bile ithalatımızın TL karşılığı 21,4 milyar lira artacak”
-“Türkiye, Mart ayında kilogram olarak ithal pamuğu 7 lira 7 kuruştan, buğdayı 88 kuruştan, ayçiçeğini 1 lira 99 kuruştan, pirinci 1 lira 40 kuruştan, mısırı 86 kuruştan, kırmızı mercimeği 2 lira 62 kuruştan, nohudu 5 lira 18 kuruştan ithal edebiliyordu”
-“Aynı ürünler Ağustos ayında ithal edilmeye kalkılsa, uluslararası fiyatlar dolar bazında aynı kalsa bile, döviz kurlarındaki artış nedeniyle kilogram başına pamuğa 10 lira 94 kuruş, buğdaya 1 lira 36 kuruş, ayçiçeğine 3 lira 8 kuruş, pirince 2 lira 17 kuruş, mısıra 1 lira 33 kuruş, kırmızı mercimeğe 4 lira 5 kuruş, nohuda 8 lira 2 kuruş kuruş ödemek zorunda kalınacak”
Ankara – 27.08.2018 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, döviz kurlarının geldiği bu
noktada tarımda ithalat yapmanın artık cesaret isteyeceğini bildirerek, “daha
fazla üretmek zorundayız. Bunun içinde mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi
girdilerde çiftçiye verilen destek artırılmalıdır. Döviz kurları bu
seviyedeyken, ülkemiz dış ticaret açığı kaynaklı bir cari açık problemi
yaşıyorken, iç üretim artırılmalı, ithalattan kaçınılmalıdır” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarım,
hayvancılık ve balıkçılıkta, 2017’de yapılan 9 milyar 50,5 milyon dolarlık
ithalatın TL karşılığı 32 milyar 984,6 milyon lira olduğunu, bu ithalatın 17
Ağustos 2018 kuruyla karşılığı 54 milyar 350,1 milyon lirayı bulduğunu, dünya
fiyatları aynı kalsa ve aynı miktarda ithalat yapsak bile ithalatımızın TL
karşılığının 21 milyar 365,5 milyon lira artacağını belirtti.
Şemsi Bayraktar, döviz kurlarının
yükselmesiyle dışarıdan ithalatın daha pahalı hale geldiğini, bunun yapılan
ithalatı düşüreceğini, hatta birçok üründe durma noktasına getireceğini
belirtti.
-“İthalata
devam etmek enflasyonu da artıracaktır”-
Her zaman yerli üretimin desteklenmesi,
ithalata prim verilmemesini savunduklarını, ithalatın TL karşılığının artık
ateş pahası olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Döviz kurları bu seviyedeyken, ülkemiz dış
ticaret açığı kaynaklı bir cari açık problemi yaşıyorken, ithalattan
kaçınılmalı, iç üretim artırılmalıdır. Ülkemiz, ithalata gerekenin çok üzerinde
bir kaynak aktarmamalıdır. Ayrıca bu döviz kuru seviyelerinden tarımda ithalata
devam etmek enflasyonu da artıracaktır. İthal edip katma değer yaratarak
dışarıya sattığımız pamuk, buğday, ayçiçeğinden elde edilen gıda ve giyim
ürünlerinde ithalat fiyatlarından kaynaklı maliyetler artacaktır. Bu durum
ihracatta da rakiplerimizle rekabet etmemizi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu
ortamda üretimi artırmaktan, ithal edilen ürünlerde iç piyasaya yönelmekten
başka çare yoktur. İthal ettiğimiz pek çok ürünü kendimiz üretebiliriz. Bu
noktada çiftçimizi üretime teşvik edecek politikaların daha çok benimsenmesi
gerekiyor. Ülkemiz, tarımda olağanüstü çeşitlilik, zenginlik sunan bir
coğrafyaya sahiptir. Kahve, kakao, palm yağı gibi tropikal bölgelerde üretilen
birkaç istisnai ürün hariç hemen her ürünü üretebilecek potansiyelimiz vardır.
Çiftçimiz daha fazla desteklenirse, arazi parçalanması, sulama başta olmak
üzere yapısal sorunlarımız çözülürse, birkaç istisna hariç ithalata gerek
kalmaz.”
Bayraktar, Türkiye’nin tarımsal ürünlerde
dışa bağımlı durumdan kurtulması için mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi
ithal girdiler konusunda çiftçiye sağlanan desteğin artırılması gerektiğinin
altını çizerek, “Çiftçinin temel girdileri arasında olan mazot, gübre, ilaç,
tohum ve yem ithalat ürünlerinin döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte fiyatları
da yükseliyor. Çiftçimize destek verilmesi durumunda, çiftçimiz ithal ettiğimiz
tarım ürünlerin pek çoğunu üretebilecek seviyededir” ifadelerini kullandı.
-İthalat
fiyatları yükseldi-
Döviz kurunun artmasıyla birlikte, 2018
Mart-Ağustos döneminde, ithalat fiyatlarının hızla yükseldiğini belirten
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu yılın Mart ayında ortalama dolar kuru
3,8806 liraydı. Bu rakam 17 Ağustos 2018 itibarıyla 6,0052 liraya çıktı.
Türkiye, Mart ayında kilogram olarak ithal pamuğu 7 lira 7 kuruştan, buğdayı 88
kuruştan, ayçiçeğini 1 lira 99 kuruştan, pirinci 1 lira 40 kuruştan, mısırı 86
kuruştan, soya fasulyesini 1 lira 68 kuruştan, ayçiçeği yağını 3 lira 90
kuruştan, kırmızı mercimeği 2 lira 62 kuruştan, nohudu 5 lira 18 kuruştan,
bademi 18 lira 81 kuruştan, cevizi 9 lira 82 kuruştan, muzu 1 lira 97 kuruştan,
soya fasulyesi küspesini 1 lira 53 kuruştan, ayçiçeği küspesini 78 kuruştan
ithal edebiliyordu. Aynı ürünler Ağustos ayında ithal edilmeye kalkılsa,
uluslararası fiyatlar dolar bazında aynı kalsa bile, döviz kurlarındaki artış
nedeniyle kilogram başına pamuğa 10 lira 94 kuruş, buğdaya 1 lira 36 kuruş,
ayçiçeğine 3 lira 8 kuruş, pirince 2 lira 17 kuruş, mısıra 1 lira 33 kuruş,
soya fasulyesine 2 lira 60 kuruş, ayçiçeği yağına 6 lira 4 kuruş, kırmızı
mercimeğe 4 lira 5 kuruş, nohuda 8 lira 2 kuruş, bademe 29 lira 11 kuruş,
cevize 15 lira 20 kuruş, muza 3 lira 5 kuruş, soya fasulyesi küspesine 2 lira
37 kuruş, ayçiçeği küspesine 1 lira 21 kuruş ödemek zorunda kalınacak.”
Türkiye’nin artık tarımsal üretimi artırma
politikalarına yönlenmesi gerektiğini belirten Bayraktar, “Tarımın her zaman
stratejik bir sektör olduğunu vurguluyoruz. Özellikle kriz zamanlarında
istihdam artı katkı sağlayarak ekonominin ayakta kalmasını sağladığı gerçeğini
unutmamak gerekmektedir. İthalat bağımlısı olmanın zararları bugün bütün
çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Bunun için üretmek gerekir. Üretmek için de
tarıma her türlü destek verilmelidir” dedi.
Bayraktar, daha fazla desteklemeyle, ithal
edilen badem, ceviz, muz gibi meyveler hariç tarla ürünlerinin hemen hepsinde
iç üretimin hızla artırılabileceğini, ihtiyacın kısa zamanda, meyvelerde ise
yapılacak yatırımla en fazla 5-7 yılda ülke ihtiyacının tamamının
karşılanabileceğini belirtti.