“Kahverengi kokarca
zararlısı stratejik öneme sahip fındıkta son yılların en önemli sorunu haline
geldi”
“Kahverengi
kokarcanın verdiği zarar üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu durumla topyekun
mücadele edilmelidir.”
“Kahverengi
kokarca ekonomik tehdit haline geldi”
“Çiftçilerimiz ilaç
fiyatlarının yüksekliği nedeniyle mücadele edemiyor”
“Kahverengi kokarca
sadece fındıkta değil 300’den fazla üründe zarara neden oluyor”
“Kahverengi kokarca yok
olana kadar bu mücadele devam etmelidir”
“Kokarca zararlısı
bahane edilerek piyasada fındık fiyatları aşağı çekildi”
ANKARA- 23.11.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kahverengi
kokarcanın fındık ve diğer tarımsal ürünlere verdiği zararları ve yapılması
gerekenleri yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
“Dünya fındık üretiminden aldığımız pay giderek
azalsa da ülkemiz dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü gerçekleştirerek hala
liderliğini sürdürüyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Fındık ürününde dünyada
tekel konumundayız. Ürettiğimiz fındığın yüzde 85’ini ihraç ederek küresel
fındık ihracatının yüzde 50’sini karşılıyoruz. Bu durum ülkemizi dünya fındık
üretiminde ve ihracatında ilk sıralara taşıyor. Ancak
üreticilerimizin çilesi bitmiyor.
Kahverengi kokarca zararlısı stratejik öneme
sahip fındıkta son yılların en önemli sorunu haline geldi. 2017 yılında Gürcistan’dan yayılarak Borçka ilçesinde görülen
kahverengi kokarca zararlısı bugün tüm Karadeniz bölgesinde tarımsal
üretimi tehdit ediyor.
Yeşil aksama sahip 300’den fazla ürüne zarar
veren bu zararlı geçim kaynağı fındık olan çiftçilerimizin gelirini doğrudan
etkilemeye başladı. Dünyada muadili olmayan ve küresel pazarda eşsiz bir konuma
sahip olan Türk fındığının geleceği bu zararlının kontrol altına
alınmaması halinde tehlikeye girecektir. Bu durumdan sadece üreticilerimiz
değil sanayicilerimiz, ihracatçılarımız kısacası ülke ekonomimiz etkilenecek,
ağır bir bedel ödeyecektir.”
“Kahverengi
kokarcanın verdiği zarar üreticilerimizi mağdur ediyor. Piyasada üretici
fiyatları aşağı çekildi”
“2017 yılından buyana Tarım ve Orman
Bakanlığımız, Birliğimiz ve Odalarımız başta olmak üzere diğer sektör
temsilcileri tarafından her türlü uyarı yapılıyor olmasına rağmen tehlikenin
ciddiyeti tam anlamıyla kavranmadı ve ülkemiz büyük bir felaket ile karşı
karşıya kaldı.
Geçen yıl kahverengi kokarcanın fındığa
verdiği zarar yüzde 25’i buldu. Verimin yanında randımanı da düşürdüğü için
giderek artan zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu zararlının
neden olduğu kayıplar nedeniyle bu yıl randımanda yüzde 30-35 oranında düşüşün
yanı sıra küflü ve çürük oranlarında da yüzde 40’a varan oranda artış oldu. Bu
kayıplar nedeniyle pek çok üreticimiz fındığını satamadı.
Tedbir alınmadığında kahverengi kokarcanın
vereceği zararın yüzde 50 ila 75 arasında olacağı tahmin ediliyor. Bu durum 2
milyar doların üzerinde ihracat geliri sağlayan fındık sektöründe telafisi
imkansız zararlara yol açabilir.
Rekolte düşük olmasına rağmen kokarca
zararlısı bahane edilerek fındık alım fiyatları düşürülüyor. Piyasada teşekkül
eden fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisinin açıkladığı fındık fiyatının çok
altındadır.”
“Kahverengi kokarca ekonomik tehdit haline
geldi”
“Kahverengi kokarca yalnızca tarımsal
üretimi değil, aynı zamanda Türk tarımının ekonomik istikrarını da tehdit eder
hale geldi. Nisan ayında kışladıkları yerden çıkarak yayılan bu zararlı
karanfil oluşumundan başlayarak fındığa zarar veriyor, çürümeye ve dökülmelere
neden oluyor.
Hasat aşamasına kadar yaptığı zararlar ile
fındıkta iç çürüklüğüne, tadında acımaya, küflenmeye ve depolamada firenin
artmasına kadar pek çok ekonomik kayba neden oluyor.
Giderek yayılan bu istilacı tür yok
edilmediği takdirde önümüzdeki yıllarda ülkemiz geneline yayılarak fındık ve
diğer tarımsal ürünlere daha fazla zarar verecektir.
Turunçgil uzun antenli böceği ve kahverengi kokarcanın
neden olduğu zararın telafisi amacıyla üreticilerimize tazminat ödenmesi amacıyla 2019 yılında Bakanlık nezdinde talepte
bulunduk. Talebimiz dikkate alınarak turunçgil uzun antenli böceği için Bitki
Karantinası Tazminat Desteği çiftçilerimize sağlandı. Kahverengi kokarca için
de bahçe ilaç desteği ve feromon tuzak desteği verilmelidir.
Kahverengi kokarca zararlısına karşı Tarım ve Orman Bakanlığı, Birliğimizin de dâhil
olduğu 2023-2025 yıllarını kapsayan Kahverengi Kokarca Eylem Planı hazırlayarak
uygulamaya koydu. Eylem planı kapsamında zararlıyla mücadele için Tarım ve
Orman Bakanlığı ve bölgedeki Ziraat Odaları başta olmak üzere Karadeniz
bölgesindeki borsalar, üniversiteler fındıkla alakalı kurum ve kuruluşlar
seferber oldu.
Bölgedeki
Ziraat Odalarımız, Tarım ve Orman il/ilçe müdürlükleri ile koordineli bir
şekilde yayılım alanlarını belirlemek için 3 bin 500’e yakın feromon tuzak
dağıtıldı. Bu tuzaklar belirli aralıklarla kontrol edilerek zararlının yayılımı
kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Son olarak
Tarım ve Orman Bakanlığı mücadele için faydalı böcek olan samuray arısının
üretimini gerçekleştirerek doğaya salınımını sağladı. Bugüne kadar 35 ilde 207
bin 286 samuray arısı üretimi yapılarak salım yapıldı. Samuray arısı
üretimi artırılarak daha fazla alana salımı yapılmalıdır.”
“Çiftçilerimiz ilaç
fiyatlarının yüksekliği nedeniyle mücadele edemiyor”
“Tarımsal üretimde kullanılan girdilerdeki yüksek artışlar
üreticilerimizi zorlarken bir de kahverengi kokarca ile mücadelenin eklenmesi fındık
üretiminin sürdürülebilirliğinin önünde engel oluşturuyor.
Bölge genelinde coğrafi şartların zor olmasının yanı sıra
ilaç fiyatlarının yüksekliği üreticilerimizin kendi imkânlarıyla ilaçlı
mücadele yapmasına engel oluyor. Zararlı ile mücadelede ilaç temini ve
uygulanmasında diğer kurumların yanında belediyelerin de maddi ve ekipman
desteği çok önemlidir.”
“Kahverengi kokarca
sadece fındıkta değil 300’den fazla üründe zarar yapıyor”
“Sadece Karadeniz bölgesinde değil ülkemizin birçok
bölgesinde meyve, sebze üretimini tehdit eden, 300’den fazla bitki türüne
zarar veren kahverengi kokarca, başta fındık olmak üzere elma, armut,
turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber,
patlıcan ve benzeri ürünlere hatta orman ağaçlarında da zarara yol açıyor. Bu zararlı ile
mücadelede tüm kurum ve kuruluşlar gereken desteği vererek bu problemin
çözümüne katkı sağlamalıdır.
Zararlı ile mücadelede yaşanan diğer bir sıkıntı ise
bölgedeki fındık bahçe sahiplerinin bir kısmının başka illerde yaşamakta olup
hasattan hasada bölgeye gelmesidir. Bu durum zararlının tarım alanları dışında
boş mesken, ahır ve benzeri yerlerde toplu olarak kışlaması nedeniyle bu
alanlarda yapılacak topyekün ilaçlı mücadelede zaafiyete yol açıyor. Mücadelede
bu husus da gözden kaçırılmamalıdır.”
“Kahverengi
kokarca yok olana kadar bu mücadele devam etmeli”
“Kahverengi
kokarca ile mücadelede üreticilere yapılan bilinçlendirme çalışmaları bu
zararlı yok olana kadar tüm kurum ve kuruluşlar tarafından kesintisiz
sürdürülmelidir. Bu konuda İl ve ilçe Ziraat Odalarımız yıl boyunca
bilgilendirme faaliyetlerini devam ettirmektedir.
Sadece
üreticilerimiz değil bölge insanımız da evinde, deposunda, samanlığında ve
benzeri yerlerde bu zararlıyı gördüklerinde imha etmelidir.
Nisan
ayına kadar evlerde, depolarda, samanlıklarda kışlayan bu zararlı havaların
ısınmasıyla birlikte tarımsal alanlara yayılarak önümüzdeki sezon da üretimi
tehdit edecektir. Bu sebeple özelikle kış aylarında köylerde boş bırakılan bu
mekânlar kontrol edilmeli, bu zararlı böcek ile karşılaşılması halinde Tarım ve
Orman il/ ilçe Müdürlükleri veya Belediyelerle irtibata geçilerek imha
edilmeleri sağlanmalıdır.
Kahverengi
kokarcanın hareketli olduğu Nisan ayı sonu ve Mayıs ayında Tarım ve Orman
Bakanlığı’nın ruhsatlandırdığı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal
alanlarda ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Kimyasal
mücadelenin yanında çevreye zarar vermemek adına biyolojik mücadele daha da
önem kazanıyor. Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha
fazla inisiyatif almalıdır.
Kokarcadan
zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine
olan borçları faizsiz veya çok düşük faizle uzun vadede ödenmesi sağlanmalı,
yeniden kredi kullanabilmelerinin önü açılmalıdır.
İlgili
kurum ve kuruluşların çiftçilerimizle el ele vererek bu zararlıya karşı
mücadelesinin başarıya ulaşması en büyük dileğimizdir.”