-Süte ESK müdahalesi…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Üretici örgütleriyle sözleşme imzalayarak ESK’nın piyasaya müdahale için harekete geçmesi memnuniyet vericidir”
-“ESK, çiğ süt alımını, fiyat 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkana kadar devam etmelidir”
-“Müdahalenin başarısı, fiyatların 1 lira 15 kuruşu geçmesine bağlıdır”
-“Yeterli alım yapılır, müdahale başarılı olursa, süt hayvanlarının kesime gitmesi engellenir, sektörde üreticinin alın terini istismar edenlere de cevap verilir”
-“3 sene önce müdahale kurumu kurulması için verdiğimiz mücadelenin ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıktı”
-“ESK kurulmasaydı bugün süt üreticisinin hali ne olurdu?”
-“Pariteye göre, fiyatın 1 lira 47 kuruş olması gerekiyor”
Ankara – 27.03.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici örgütleriyle sözleşme imzalayarak Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) piyasaya müdahale için harekete geçmesinin memnuniyet verici olduğunu bildirerek, “ESK, çiğ süt alımını, fiyat 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkana kadar devam etmelidir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ilk etapta Balıkesir, İzmir ve Konya’dan alımlar yapacağını, üreticiden 1 lira 15 kuruşa alınan çiğ sütün, süttozu fabrikalarında işlenerek örgütler kanalıyla ESK’ya satılacağını belirtti.
ESK’nın piyasaya müdahalesinin başarısının, fiyatların 1 lira 15 kuruşu geçmesine bağlı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Beklentimiz, çiğ süt fiyatlarının 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkmasıdır. Yem/süt paritesine göre, fiyatın 1 lira 47 kuruş olması gerekiyor. Çiğ süt fiyatları bazı yerlerde 70 kuruşa kadar düştü. Maliyetin 98,4 kuruş olduğu bir ortamda, bu fiyatlarla üreticinin üretimini sürdürebilmesi mümkün değildir. Nitekim hayvan kesimleri başladı. Fiyat, en kısa zamanda, 1 lira 15 kuruşun üzerine çıkmalıdır. Yeterli alım yapılır, müdahale başarılı olursa, süt hayvanlarının kesime gitmesi engellenir. Sektörde üreticinin alın terini istismar edenlere de cevap verilir.
-“Sıkıntıyı 3 sene evvel gördük”-
Biz bu sıkıntının olacağını 3 sene evvel gördük. Arzın artması karşısında hükümetimizden bir müdahale kurumu talep ettik. Dönemin Başbakanına, durumu anlattık. ‘Üretimin hızlı bir şekilde arttığını, sektörün krize gireceğini’ söyledik.
Et ve Balık Kurumu’nun müdahale kurumuna dönüştürülmesini talep ettik. Bunun için mücadele verdik. Bizim taleplerimiz üzerine Et ve Süt Kurumu oluşturuldu. 3 sene önce müdahale kurumu kurulması için verdiğimiz mücadelenin ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıktı. ESK kurulmasaydı bugün süt üreticisinin hali ne olurdu? Et ve süt gibi stratejik ürünler, serbest piyasa ekonomisinin çarklarına teslim edilemez, kendi haline bırakılamaz.”
-“Gelişmiş ülkelerin pazarı olmama mücadelesi veriyoruz”-
2008’de sütte yaşanan kriz sonrası süt hayvanlarının kesime gittiğini, 2010 yılından itibaren ülkenin ithalat yapmak zorunda kaldığını hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:
“2008 krizi 3,7 milyar dolarlık ithalata yol açtı. Ülkemiz bu kadar dövizi, yabancı devletlerin çiftçilerine destek olarak vermiş oldu. Bu kadar zengin değiliz. Üreticimizi desteklemeli, piyasayı istikrara kavuşturmalı, ithalat yapmak zorunda kalmamalıyız. İthalatın çözüm olmadığını geçmişte gördük. Sütte krizin, ette de krize neden olduğunu yaşayarak öğrendik.
Türkiye, 79 milyon nüfusu, 3 milyon sığınmacısıyla, 40 milyonu aşkın turistiyle çok büyük bir tüketici kitlesini barındıran önemli bir pazar. Bu pazar ne yazık ki gelişmiş ülkelerin iştahını kabartıyor. Bunu bilerek, gelişmiş ülkelerin pazarı olmama mücadelesi vermemiz gerekiyor. TZOB olarak bunun mücadelesini veriyoruz.
Bunu önlemede piyasada istikrarın sağlanması ve korunması hayati önem taşıyor. Zaten ESK da bunun için kuruldu.”
Bayraktar, TZOB olarak doğru kararları her zaman olduğu gibi destekleyeceklerini vurguladı.