ŞAHİN, EKER VE BAYRAKTAR, KADIN ÇALIŞTAYI’NA KATILDI
“Akdeniz Bölgesi Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı ”, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı (TZOB) Şemsi Bayraktar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de katılımıyla Gaziantep’te yapıldı.
Antalya, Mersin, Adana, Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Kilis illerinden kadın çiftçilerin katıldığı toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Bayraktar, sözlerine, “Bütün zorluklara rağmen evinde ayrı, çocuğunun bakımında ayrı, tarlasında, bağında, bahçesinde ayrı, gece gündüz çalışarak evine, ailesine, ülkesine üretimle destek veren kadın çiftçilerimizin, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü şimdiden tebrik ediyor, Ziraat Odaları Birliği’nin Genel Başkanı olarak bu emeklerinden dolayı kendilerine sonsuz teşekkürlerimi; sevgi ve saygılarımı sunuyorum” diyerek başladı.
Geçmişten günümüze bakıldığında, kadınların birçok konuda yenilikler yaptığının, sorunlara her zaman çözümler bulduklarının görüldüğünü belirten Bayraktar, konuşmasında şunları kaydetti:
“Özellikle kırsaldaki kadınların, sayısız zorluklara göğüs gererek, elde ettiği bu başarılarının altında önemli engelleri aşma yetenekleri yatıyor. Alınan olumlu sonuçlar kadınların yaratıcı ve kararlı olmalarına dayanıyor.
Hepimizin bildiği gibi, ülkemizde gelişmişlik düzeyi bölgesel farklılıklar gösteriyor; bu nedenle kadınların toplum içindeki statüleri de farklı konumlarda bulunuyor. Kırsal kesimdeki kadınların konumu, gerek kırsal kesimdeki geleneksel yapı, gerekse uğraşı biçimlerinin değişik oluşu nedeniyle kentlerdeki hemcinslerinden önemli farklılıklar gösteriyor. Bu nedenle, Türkiye’ de çalışma hayatında özellikle ele alınması gereken grupların başında tarımda çalışan kadınlar geliyor.
Kırsal kesimde çalışan kadınların çalışma şartları, çalışma süreleri, ücret durumları, iş bölümü, barınma, sağlık koşulları, sosyal güvenlik, aile içi ve aile dışı rolleri toplumsal yapıyı önemli ölçüde etkiliyor.Türkiye genelinde çalışan nüfusun %30’ unu kadınlar, tarımda ise çalışanların % 55-60’ını kadın çiftçiler oluşturuyor. Ancak, üretimin her aşamasına aktif bir biçimde katılan kadın çiftçiler, kalkınmanın olanaklarından yeterli pay alamıyor. Oysa kadın çiftçiler, tarımsal işlerde üreten, değerlendiren, pazarlayan, ev içi rolleri açısından da tüketen bireyler olarak önemli rollere sahipler.
Türkiye’de, kırsal kesimdeki kadınların büyük çoğunluğu toplam nüfus içerisinde çalışan ve üreten insanlar arasında yer alıyor. Kırsal kesimde kadınlar bir yandan temizlik, çocuk bakımı, ekmek yapma, yakacak temini, gıda ve beslenme gibi ev işleri yaparken diğer yandan bitkisel ve hayvansal üretim, el sanatları faaliyetleri, tarım dışı işler ve pazarda satmak için mal üretiminden tarım dışı ücretli işçiliğe ve ürettiği malını pazarda satmaya kadar gelir getirici faaliyetlerde bulunuyorlar.
Tarımda çalışan kadınların, üretim faaliyetlerinin büyük bir bölümünü küçük aile işletmelerinde ücretsiz aile işçisi olarak yerine getirdiğini görüyoruz ve tarımda çalışan kadınların % 75’ i ücretsiz aile işçisi…
Tarımda çalışan kadınlarımız, çalışmalarının karşılığında işgücüne ya doğrudan katılır ya da ücretli olarak başka işletmelerde çalıştığı zaman çalışmasının karşılığını alır. Ancak, tarım sektöründe sürekli işçi veya mevsimlik işçi olarak çalışan kadınlara en düşük ücretin uygulandığı da hepimizce biliniyor.
Özellikle kırsal kesimde yaşayan kadınların içinde yer aldıkları geleneksel yapı kadınların eğitim düzeyinin yükselmesini engelliyor. Kız çocuklarının okula gönderilmemesi halen sorun olmaya devam ediyor.
Tarımda ücretli veya ücretsiz çalışan kadınlar sosyal güvenlik kapsamında olmayan işlerde çalışmalarından dolayı kendilerini sigorta ettiremiyorlar.
Kırsal kesimde çalışan kadınlarımıza yönelik özellikle eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik konularında acil olarak yeni politikalar oluşturulmasına, kadınlarımızın tarımsal üretime daha verimli ve daha iyi koşullarda katılabilmesine yönelik yeni önerilerin ortaya konulmasına ihtiyacımız var.
Kırsal kesimdeki kadınlar, önemle ve öncelikle ele alınması gereken bir hedef kitle olmalıdır; toplumsal ve ekonomik yaşam faaliyetlerinde yer almalarını sağlayacak eğitsel ve toplumsal desteklemeler yapılmalıdır.
Kırsal kesimde yaşayan kadınların toplumsal yaşamın sunduğu bütün çağdaş olanaklardan yararlanabilmeleri için yapılması gerekenlere gelince:
· Eğitim programları kadının kalkınmadaki rolünü dikkate alan bir bakışla hazırlanmalı ve çiftçi kadınlara yönelik okuryazarlık seferberliği başlatılmalıdır.
· Kırsal kesimdeki kadınların, kalkınma proje ve uygulamalarına katılmaları sağlanmalıdır.
· Kırsal kesimdeki kadınlara üretimin her aşamasındaki kararlara katılma bilinci ve her türlü teknolojiden yararlanabilme bilgisi verilmelidir.
· Sağlığın korunması, hijyen ve beslenme alanlarındaki bilgi ve uygulamalar yeterli hale getirilmelidir.
· Miras nedeniyle kadınlara tapu verilmemesi kadınların bugün bile en önemli sorununu teşkil etmektedir; bunun önüne acilen ve mutlaka geçilmelidir.
· En önemli sorunlarından biri olan Sosyal güvenlikten yararlanmaları mutlaka sağlanmalıdır.
Bildiğiniz gibi, küçük toprak sahipleri geçinebilmeleri için ek iş yapmak zorunda kaldıklarından çiftçilikle ilgili faliyetleri genelde kadınlar yürütmektedir. Bu nedenle kadın çiftçilerin eğitimine ayrı bir önem verilmesi bir zarurettir. Bu bakamdan, Birliğimiz bir program dahilinde kadın çiftçileri Tarım bakanlığımızla yaptığımız “Çiftçi Eğitimi Prokolü” çerçevesinde kurslar açarak eğitecektir.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek özellikle kırsaldaki kadınların durumunu görüştüğümüz Sayın Bakanımız Fatma Şahin’le de birlikte çalışıp projeler üretme ve birlikte uygulama kararı aldık. Ziraat Odaları Birliği olarak, kadınlarımızın menfaatine olan her türlü projede her türlü desteği vermeye ve beraber çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha buradan ilan ediyorum.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, kırsal kesimde çalışan kadınlarımızın sorunlarına sahip çıkmak ve kadın çiftçilerimizin örgütlenmelerini sağlayabilmek amacıyla, tüm Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Ziraat Odaları aracılığıyla TZOB Kadın Çiftçiler Komitesini oluşturmuştur. Bu komite vasıtasıyla, kırsal alanda çalışan kadınların Ziraat Odalarına üye olmaları konusunda teşvik edilmeleri ve her Ziraat Odasının bir kadın çiftçi temsilcisinin olması yönünde çalışmalar yapılmıştır. Bu çerçevede, kadın çiftçilerin de örgütlenmeleri, kendi sorunlarına sahip çıkmaları, geleneksel yapıdan ortaya çıkan engelleri aşabilmeleri teşvik edilmiştir.
Biliyorsunuz, çiftçilik yapıp Ziraat Odalarına kayıtları da bulunsa, kadınlar “Ailesi Reisi” kabul edilmedikleri için sosyal güvenlikten yararlanamıyorlar. Kadın çiftçilerin en büyük sorunlarından biri olan sosyal güvenlikten yararlanabilmeleri hususunda girişimlerimizin neticelenmesi için, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğimizi özellikle belirtiyor ve bu konuda en kısa sürede sonuç alabilmek için Sayın Bakanlarımızı da işbirliğine ve bu konuda el ele çalışmaya davet ediyorum.
Ayrıca belirtmek isterim ki, kadınlar miras paylaşımında görmezden geliniyorlar. Kendilerine ya hiç tapu verilmiyor ya da en verimsiz araziler gösteriliyor. Ancak gün geliyor, deniz kenarlarında veya su altında bulunan verimsiz araziler öyle değerleniyor ki, ilahi adalet tecelli ediyor. Ben diyorum ki, ilahi adaletin tecellisine gerek kalmadan, kul hakkını teslim edelim. Kadın erkek demeden herkesin hakkını adaletli bir şekilde paylaştıralım.
Kadınlar, erkekler; kırsalda yaşayanlar şehirde yaşayanlar; hepimiz yaşadığımız dünya üzerinde birbirimize bağlıyız, birbirimize ihtiyacımız var. Çalışan, üreten, ancak bunların karşılığını asla alamayan, sabah tarlada akşam evde, eğitimle, sağlıkla, sosyal güvenlikle onlarca sorunu karşısında çiftçi kadınlarımızı, kırsaldaki kadınlarımızı artık ne yoksul ne de yoksun bırakalım. El birliği, gönül birliğiyle onların sorunlarını omuzlayıp, hak ettikleri değeri verelim. Verelim ki hem onlar, hem bizler, hem de ülkemiz kazansın.
Bu duygularla, birlik ve dayanışma içinde bütün çiftçi kadınlarımızın Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutluyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”
-Bakan Eker’in Sözleri-
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de yaptığı konuşmada, ''Kadınları dikkate alan, onların emeğine daha fazla saygı gösteren ve onları biraz daha güçlü kılacak bir esnek sosyal güvenlik modeli oluşturmamız lazım'' dedi.
Eker, varlığın özünün sevgi ve ve merhamet olduğunu, sevgi ve merhametin kadınlardan öğrenildiğini ancak kadınlardan öğrenilenin sadece bunlardan ibaret olmadığını vurguladı. Yaşama tutunma enerjisini de, hayatın bütün sektörlerinde, bütün alanlarında ayakta durabilmenin yollarını da öğretenin kadınlar olduğunu dile getiren Eker, şöyle devam etti:
''Hal böyleyken, gerek bağımsız birey olarak gerekse toplum içerisinde önemli bir varlık olarak kadınlarımızın her yönüyle daha mücehhez hale gelmeleri, donanımlarını arttırmaları, bilgilerini görgülerini arttırmaları, enerjilerini Türkiye'nin kalkınması için daha çok kullanabilmelerine imkan tanıyacak projeleri hayata geçirmemiz lazım. Bu hem ev ekonomisi diye tabir ettiğimiz, evin içerisindeki üretim-tüketim ilişkilerini gıda ve tarımla ilgili meseleleri daha ekonomik bir şekilde ele alıp aile bütçesine, dolayısıyla ülke ekonomisinde katkı sağlama çalışmaları, gerekse doğrudan üretim faaliyetlerinin gerçekleşmesinde ve bu üretim faaliyetlerinin daha verimli kılınmasında, daha yüksek bir gelir düzeyine ulaşmasında bizim başlattığımız çalışmalar var. Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı'nın bu iki ana unsur etrafında değerlendirilmesi gerekiyor.''
-''Esnek sosyal güvenlik modeli oluşturulmalı''-
''Biz hala, eşit olmayan, adil olmayan bir uygulamayla karşı karşıyayız'' diyen Eker, kadınların yer yer kendi hesaplarına çalışıyor olmakla birlikte, lokomotif güç olarak çalışıyor olmalarına rağmen sosyal güvenlik konusunda onlar için henüz adil bir uygulama modelinin hayata geçirilmiş olmadığını dile getirdi. Sosyal güvenlik açısından esnek çalışma modeli ortaya konması gerektiğini, kadınları dikkate alan, onların emeğine daha fazla saygı gösteren ve onları biraz daha güçlü kılacak bir esnek sosyal güvenlik modeli oluşturulması gerektiğini vurgulayan Eker, Türkiye'de tarım alanında kadınların, harikalar yarattığını gördüklerini ifade ederek, bunların sayısını arttırmanın ve daha çok üretim yapılmasını sağlamanın önemine değindi.
Eker, kırsal kalkınmada kadınların rolünün çok önemli olduğunu, faaliyetlerini gerçekleştirirken tek başına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak değil ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla çalıştıklarını, bakanlık olarak kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi komitesi çalışmalarına katıldıklarını, bunun kendileri için önemli olduğunu vurguladı.
-Bakan Şahin’in konuşması-
Çalıştayın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de ''On yıllardır su aktı biz baktık. Verimli toprağı yerince kullanamadık, projeler üretemedik, hayvancılığımızı geliştiremedik. En önemlisi bu işin arka planında, mutfağında olan kadın çiftçilerimizi hak ettiği yere getiremedik'' dedi.
Geleceğin petrolünün gıda ve su olduğunu ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
''On yıllardır su aktı biz baktık. Verimli toprağı yerince kullanamadık, projeler üretemedik, hayvancılığımızı geliştiremedik. Hem en önemlisi bu işin arka planında, mutfağında olan kadın çiftçilerimizi hak ettiği yere getiremedik.
Ben bütün ekibimle, Tarım Bakanlığının ve çiftçilerinin hizmetkarı olduğumu söylemek istiyorum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak çıkan her sonucun takipçisi olacağız. Bize ne derseniz yapacağımız konusunda size söz veriyorum. Kadın çiftçilerimizi sosyal hayatta eğitim alanında birey olarak güçlendiremezsek bugün göçle yaşladığımız kentleşmeyle yaşadığımız sorunlarla, maliyeti çok daha yüksek sorunlarla baş etmemiz mümkün değil.''
Şahin, kadına yönelik şiddetle ilgili önleyici tedbirin kadını her alanda güçlendirmekten geçtiğini de vurguladı. Reisliğin kas gücüyle değil kafa gücüyle olacağını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
''Akıllı bir reisse önce kadınının sosyal güvenliğe girmesi için uğraşır. O yüzden biz sosyal güvenlikte bu yapıda devam etmemiz mümkün değil. Biz Ankara'ya döndüğümüzde bu çalıştay raporuyla esnek çalışma modeliyle kadının sosyal güvenliğiyle her alanda var olması için mücadele edeceğiz. Yoksa Değerli profesör hocamın söylediği fil örneğini hatırlatmak istiyorum. Yoksa o aslanın filine takarız, kimin kral olduğunu çok uygun bir şekilde anlatırız diyorum. Çünkü aslanın cinsiyetini başkan söylemedi ama biz cinsiyet derdinde değiliz.
Ben bütün yüreğimle inanıyorum 20 yıllık evli, iki çocuk annesi bir eş olarak inanıyorum kadınlar ve erkeler birbirinin tamamlayıcısıdır, o olmazsa o olmaz, o olmazsa o olmaz. Kadın çiftçi dediğimiz şeyi ben biraz toprağa, suya, sağlığa benzetiyorum, yok olduğu zaman fark ediyorsunuz, olmadığı zaman anlıyorsunuz, aman yarabbi diyorsunuz ne kadar çok şey yapıyormuş diyoruz.''
Gaziantep Valisi Erdal Ata da konuşmasında kadınlarla beraber çocukların da tarım sektöründe çok çalıştığını, onların da durumlarının değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kırsal kesimdeki kadınların seslerini duyuracak bir imkana sahip olmadığını ancak dünyada yaşanan gelişimle birlikte kadınların da bu değişimden pay alma arzusu içinde olduğunu bildiren Ata, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kurulmasının sorunlara çözüm arayışlarının önemli olduğunu dile getirdi.
-''Kadınlar fil gücünde''
Merkez Bilim Komitesi adına Prof. Dr. Bülent Gülçubuk ise katılımcı, sorunların objektif olarak ortaya konulabildiği, zamanın etkin kullanıldığı bir çalıştayı arzu ettiklerini ifade etti. Bir fıkra anlatan Gülçubuk, ''Teşbihte hata olmaz ama ben kadınların fil gücünde olduğuna, yeri geldiğinde aslanı olduğu gibi herkesi sallayabileceklerine inanıyorum'' dedi.
Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek ise bakanlığın kırsal alandaki kadınlarla ilgili yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, Bölge Bilim Komitesi adına Yrd. Doç. Dr. Berna Balcı İzci, Gaziantep İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Yılmaz ve kadın çiftçi Güllü Aydın da çalıştayda birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar çalıştaya katılanlar adına bir kadın çiftçiye hediyesini verdi.