-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: -“Son yıllarda fiyatlarında yaşanan iniş ve çıkışlarla
gündemden düşmeyen patateste dikim başladı”
-“Üreticilerimizin piyasa koşullarını gözden geçirerek patates dikim alanlarını belirlemeleri gerekir”
-“Patates üretiminde istikrarın sağlanması üretici ve tüketici menfaatleri açısından büyük önem arz etmektedir”
-“Üretimde istikrarın sağlanabilmesi, arz ve talebin dengede tutulmasının yolu da üretim planlamasından geçmektedir”
-“Patates üreticisi ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Fiyatlar yükselince, ekime yöneliyor, bu kez üretim çok artıyor, ürün tarlada ya da depoda kalıyor”
-“Mart ayı sonu itibarıyla da 38 kuruş olan patates fiyatları, Nisan ayında 25 kuruşa kadar indi”
-“Nevşehir ve Niğde’de depolarda ürün olduğu dönemde bir taraftan yeni ürünün hasadının başlaması ve komşu ülkelerde yaşanan siyasi karışıklıkların ihracatımızı olumsuz etkilemesi yüzünden patates fiyatları dibe vurdu”
-“Niğde ve Nevşehir’de üretici imha ile uğraşmamak adına ürünü elden çıkarmaya çalışırken, Adana’da piyasalardaki belirsizlik nedeniyle üretici ürününü bekletmektedir”
-“Üreticilerimiz 3 yıllık münavebe süresine titizlikle uymalıdır”
-“Patates tarımında doğru sulama ve gübreleme tekniklerinin uygulanmasının yanı sıra hastalık ve zararlılarla etkin bir tarımsal mücadele yapılmalı, kimyasal mücadele
ilaçlarının uygun miktarda ve zamanında kullanılmasına dikkat edilmelidir”
-“Hastalıklara karşı dayanıklı çeşitler tercih edilmeli, sertifikalı tohumluk kullanılmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir”
Ankara – 01.05.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda fiyatlarında yaşanan iniş ve çıkışlarla gündemden düşmeyen patateste dikimin başladığını bildirerek, “üreticilerimizin piyasa koşullarını gözden geçirerek patates dikim alanlarını belirlemeleri gerekir” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 385 milyon tonluk üretimde, mısır, buğday ve çeltikten sonra en fazla üretimi yapılan dördüncü bitki türü olduğuna ve tahıllardan sonra insan beslenmesinde önemli bir paya sahip bulunduğuna dikkati çekti.
Birim alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim kolaylığı, endüstride farklı şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde yetişmesi nedeniyle patatesin bugün hemen hemen bütün dünya milletleri tarafından yetiştirildiğini ve tüketildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Çin, dünya patates üretiminden aldığı yüzde 25 payla dünya üretiminin dörtte birini tek başına gerçekleştirmektedir. Bu ülkeyi yüzde 12 payla Hindistan, yüzde 8,2 payla Rusya, yüzde 6,2 payla Ukrayna, yüzde 5,2 payla ABD izlemektedir. Türkiye, dünya üretiminden yüzde 1,1 pay almaktadır. Dünya patates verimi dekarda ortalama 2 bin 29 kilogramken, Türkiye’de 3 bin 95 kilogramı bulmaktadır.
-İller arasında Niğde, Konya, Afyonkarahisar, İzmir ilk sıralarda-
Ülkemizde üretimin yoğun olarak yapıldığı iller yüzde 14,18 payla Niğde, yüzde 10,37 payla Konya, yüzde 9,14 payla Afyonkarahisar, yüzde 8,57 payla İzmir, yüzde 6,32 payla Nevşehir, yüzde 6,05 payla Kayseri, yüzde 5,53 payla Sivas, yüzde 5,24 payla Bolu, yüzde 5,09 payla Aksaray’dır. Bu illerimizi sırasıyla Adana, Bitlis ve Kars illerimiz takip etmektedir. Ülkemiz üretiminin yaklaşık yüzde 82,75’i bu illerimiz tarafından yapılmaktadır. Patates siğili hastalığı nedeniyle karantina tedbirleri kapsamında ekim yasağı getirilmesiyle birlikte üretim Nevşehir, Niğde gibi illerimizden diğer illere kayma göstermiştir. Nitekim Kayseri ilinde üretim geçmiş yıllara nazaran iki katına çıkmış, Konya, Adana, Bitlis gibi illerimizde de üretim artmıştır.”
-Fiyat istikrarsızlığı yüzünden patates gündemden düşmüyor-
Fiyat istikrarsızlığı yüzünden patatesin son yıllarda gündemden hemen hiç düşmediğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Patates üretimi, 2006-2012 döneminde yıllık ortalama 4,4 milyon ton düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde patates ekim alanları da 1,39-1,72 milyon dekar, verim ise dekar başına 2 bin 765 kilogramla 3 bin 260 kilogram arasında gerçekleşti. Ancak üreticilerimizin 2011 ve 2012 yıllarında artan rekolteyle birlikte yaşadığı pazarlama sorunları nedeniyle üretici fiyatları 23 kuruşa kadar gerilemiş, hatta bazı yerlerde alıcı bile bulamamıştır. Fiyatların dibe vurmasının ardından üreticilerimizin ekimden vazgeçmesi sonucunda 2013 yılında ekim alanları bir önceki yıla göre yüzde 27,3 daralmış, 1 milyon 721 bin dekardan 1 milyon 250 bin dekara inmiş, üretim ise yüzde 17,7 düşüşle 4 milyon 795 bin tondan 3 milyon 948 bin tona gerilemiştir. 2013 yılında ekim alanlarının daralmasının ardından, 2014 yılında da ekim alanlarının düşük kalmasıyla üretim 4 milyon 166 bin ton olmuştur. Patateste, 2013 ve 2014 yıllarında, 2012 yılına göre rekoltedeki düşüş, fiyatların tavan yapmasına yol açmıştır. Market raflarında patatesin fiyatı 4 liraya hatta bazı yerlerde 5 liraya kadar çıkmıştır. Patates neredeyse taneyle satılır hale gelmiştir. 2013 ve 2014 yıllarında rekoltenin düşük olmasına bağlı olarak artan fiyatların etkisiyle 2015 yılında patates ekim alanları yüzde 18,6 artıp 1 milyon 297 bin dekardan 1 milyon 539 bin dekara çıkınca, üretimde de yüzde 14,3 artış yaşanmış ve üretim 4 milyon 760 bin tona ulaşmıştır. Verim, 2013-2015 döneminde, dekar başına 3 bin 95 kilogramla 3 bin 245 kilogram arasında gerçekleşmiştir.
Patates üreticisi ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Fiyatlar yükselince, ekime yöneliyor, bu kez üretim çok artıyor, ürün tarlada ya da depoda kalıyor.”
-Patates fiyatları Nisan ayında 25 kuruşa indi-
Artan üretimle birlikte 2015 yılı hasadının başladığı Mayıs ayında kilogramı 1 lira olan patates üretici fiyatının, hasadın yoğunlaştığı Eylül ayında 61 kuruşa gerilediğini, Mart ayı sonu itibarıyla da 38 kuruş olan patates fiyatlarının Nisan ayında 25 kuruşa kadar indiğini vurgulayan Bayraktar, “Son yıllarda fiyatlarında yaşanan iniş ve çıkışlarla gündemden düşmeyen patateste bir taraftan Adana’da hasat yapılırken diğer taraftan Niğde ve Nevşehir’de dikimler başladı. Üreticilerimizin piyasa koşullarını gözden geçirerek patates dikim alanlarını belirlemeleri gerekir” dedi.
-“Üretimdeki dalgalanma tüm tarafları derinden etkiliyor”-
Patateste üretim miktarının fiyatı doğrudan etkilediğine, üretimin talebin üzerine çıkması durumunda fiyatların maliyetleri bile karşılamayacak seviyelere indiğine ve patatesin depolarda kaldığına dikkati çeken Bayraktar,
“Üretimde meydana gelen dalgalanma üreticiden tüketiciye tüm tarafları derinden etkilemektedir. Patateste arzın daraldığı dönemde yüksek fiyat nedeniyle tüketiciler mağdur olurken, üretimin fazla olduğu yıllarda yaşanan pazarlama sorunları nedeniyle düşen fiyatlar, üreticiyi mağdur etmektedir.
-Adana’da patates hasadı 10-15 gün daha erken başladı-
İçinde bulunduğumuz dönemde hava sıcaklıklarının yüksek olması nedeniyle Adana’da patates hasadı 10-15 gün daha erken başladı. Nevşehir ve Niğde’de depolarda ürün olduğu dönemde bir taraftan yeni ürünün hasadının başlaması ve komşu ülkelerde yaşanan siyasi karışıklıkların ihracatımızı olumsuz etkilemesi yüzünden patates fiyatları dibe vurdu. Niğde ve Nevşehir’de üretici imha ile uğraşmamak adına ürünü elden çıkarmaya çalışırken, Adana’da piyasalardaki belirsizlik nedeniyle üretici ürününü bekletmektedir. Ancak Adana’da ikinci ürünlerin ekim zamanı yaklaştığı için üreticinin çok fazla bekleme şansı bulunmamaktadır. Önümüzdeki günlerde Reyhanlı ve Ödemiş’te de patates hasadı başlayacağı dikkate alındığında üreticini tedirginliği de artmaktadır.
Bu nedenledir ki patates üretiminde istikrarın sağlanması üretici ve tüketici menfaatleri açısından büyük önem arz etmektedir. Üretimde istikrarın sağlanabilmesi, arz ve talebin dengede tutulmasının yolu da üretim planlamasından geçmektedir.
Patates tarımının yoğun olarak yapıldığı yerlerde münavebenin yeterince uygulanmaması toprak yorgunluğuna, toprak yapısının bozulmasına, patatese zarar veren hastalık, zararlı ve yabancı ot oranının artmasına neden olmaktadır. Buna bağlı olarak meydana gelen ürün kayıpları neticesinde de verimde düşüş görülmektedir. Üreticilerimiz 3 yıllık münavebe süresine titizlikle uymalıdır.
Patates tarımında doğru sulama ve gübreleme tekniklerinin uygulanmasının yanı sıra hastalık ve zararlılarla etkin bir tarımsal mücadele yapılmalı, kimyasal mücadele ilaçlarının uygun miktarda ve zamanında kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Hastalıklara karşı dayanıklı çeşitler tercih edilmeli, sertifikalı tohumluk kullanılmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.”
-Sürdürülebilirlik için üretim maliyetleri düşürülmeli-
Patates üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması bakımından başta elektrik olmak üzere üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, “patatesin sanayiye entegrasyonunu sağlamak suretiyle, patateste üretim ve işleme çeşitliliği sağlanmalı,
İhtiyaç duyulan anaç kademedeki tohumluğun yurt içinde üretilmeli, sertifikalı tohumluk kullanımının desteklenmesine devam edilmeli,
Üreticilerin örgütlenmesi için gerekli eğitim ve yayım faaliyetlerine ağırlık verilmeli,
Üreticiler özellikle pazarlama problemlerini çözmede örgütlenmenin önemi konusunda bilinçlendirilmeli,
Üretimde istikrarın sağlanması bakımından üretim planlaması yapılmalı; çiftçi nerede ne kadar ürün yetiştireceğini bilmeli, üretim Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir.”
Bayraktar, üreticilerin alın terinin karşılığını aldığı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir üretimin gerçekleşmesinin en büyük temennileri olduğunu vurguladı.