-Güney Ege 9. Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Fuarı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Tarım sektöründeki kadınlarımız çok zahmetli bir şekilde hem sektörde çalışıp, üretimde bulunuyor hem de ev işlerini yapıyorlar. Günde 16-17 saat mesai veriyorlar”
-“Çalışma Bakanımızdan, ‘kadınlarımız çok zahmetli iş yapıyor. İnanın bu kadınlarımızın yüzde 94’ü şuan kayıt dışı. Yüzde 79’u ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyorlar. Maaşları, paraları, sosyal güvenceleri yok. Tarımda çalışan kadınlarımıza lütfen pozitif ayrımcılık yapalım. Bunların primlerinin yüzde 50’sini devlet ödesin’ diye bir talebimiz oldu”
-“Çalışma Bakanımız, ‘Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımızla bir araya geliriz, bu meseleyi görüşürüz. Haklısınız. Bende bir bayan bakan olarak size katılıyorum. Bunu çözeriz’ dediler”
-“Mensuplarımızı, sosyal kesimimizi bilgiyle buluşturamazsak ne yaparsak yapalım, destek de versek, başka şeyler de yapsak netice almamız mümkün değildir”
-“Ziraat Odalarımız, birkaç yıl içinde 700 bin çiftçimizi fuarlara taşıdı. Bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımız birlikte çalışarak birkaç yıl içinde 174 bini kadın çiftçi olmak üzere 427 bin çiftçimize eğitim verdik”
-Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba: “Türkiye'de et ithalinin olmasının nedeni ananın eksikliği. Ana olmadığı zaman hayvan açığımızı, eksikliğimizi kapatamıyoruz. Biz her yıl 500 bin koyun vereceğiz"
- "Vahşi sulamayı kaldırdık. Basınçlı sulama, damlama veya yağmurlamayla sulama olacak. Suyu israf etmeyeceğiz. Suyu yerinde yüzde 60 kurtarmış olacağız"
- "Pancardan üretilen şekerin artırılması gerekiyor. Bunun fiyatını da düşürdüğümüz zaman nişasta bazlı şeker bizimle rakip olamayacak. Rekabeti önleyeceğiz”
Milas
– 08.03.2018 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, tarım sektöründeki kadınların çok zahmetli bir şekilde hem sektörde
çalışıp, üretimde bulunduğunu hem de ev işlerini yaptığını, günde 16-17 saat
mesai verdiğini bildirdi.
Şemsi
Bayraktar, Güney Ege 9. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın açılışında yaptığı
konuşmada, Ege bölgesinin tarım sektöründe hasılanın yüzde 18’ini tek başına
sağlayan bir bölge olduğunu, Muğla’nın adeta “dağlarından yağ, ovalarından bal
akan” bir il olduğunu belirtti.
Bugünün
Dünya Kadınlar Günü olduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları söyledi:
“Başta
eli nasırlı kadın çiftçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın ve Muğla Valimiz
Esengül Civelek’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Geçtiğimiz
günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Jülide Sarıeroğlu ile bir
protokol imzaladık. Orada, ‘kadınlarımız çok zahmetli iş yapıyor. İnanın bu
kadınlarımızın yüzde 94’ü şuan kayıt dışı. Yüzde 79’u ücretsiz aile işçisi olarak
çalışıyorlar. Maaşları, paraları, sosyal güvenceleri yok. Tarımda çalışan
kadınlarımıza lütfen pozitif ayrımcılık yapalım. Bunların primlerinin yüzde
50’sini devlet ödesin’ diye bir talebimiz oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanımız da sağ olsunlar, ‘Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref
Fakıbaba ile bir araya geliriz, bu meseleyi görüşürüz. Haklısınız. Bende bir
bayan bakan olarak size katılıyorum. Bunu çözeriz’ dediler. Hatta çiftçilerimiz eskiden biliyorsunuz 15 gün prim ödüyorlardı. Şimdi 25
güne çıktı. Problem var. Bu prim gün sayısının da 15 güne çekilmesini talep
ettik. Çünkü bu prim miktarları biraz yüksek… Bunu aşağıya çekmek lazım... Onu
da makul karşıladılar. İnşallah 15 güne çekilirse tarımdaki kayıt dışılığı da
önlemiş oluruz.”
-“Bütün paydaşlar ortak
akılla çalışıyorlar, çatışma yerine beraber
çalışmayı tercih
ediyorlar”-
Dünyada
tarımın önem taşıdığını, bu fuarları önemsediklerini belirten Bayraktar, şöyle
devam etti:
“Çünkü
çiftçimiz burada en yeni teknoloji ve bilgilerle buluşuyor. Bu çok önemli...
Dünyada kara alanları 150 milyon kilometrekare. Bunun yüzde 10’unu tarım için kullanabiliyoruz.
Bir taraftan artan talep artışına arz cevap vermezken, erozyon ve amacı dışında
kullanılan topraklar nedeniyle dünya, mevcut olan tarım topraklarını da kaybediyor.
Tarım
çok önemli, stratejik bir sektör haline geldi. Sektörümüz son yıllarda hızlı
bir şekilde gelişiyor. Mesafe alıyor ama hedeflerimiz çok daha farklı, çok daha
ileride. Sektörü bu hedeflere ulaştırmamız lazım. Onun içinde dünya ne
yapıyorsa biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Bütün sivil toplum örgütleriyle
meslek kuruluşlarıyla, bakanlıklarıyla kamu kurum ve kuruluşlarıyla bütün
paydaşlar ortak akılla çalışıyorlar. Çatışma yerine beraber çalışmayı tercih
ediyorlar.”
-“Değişen konjonktür
bize bu coğrafyayı besleme fırsatı veriyor”-
Gelişen
bütün ülkelerin tarım sektörünün de gelişmiş durumda olduğunu bildiren
Bayraktar, “Ülkemizde biz de bunları yapıyoruz. Değişen konjonktür bize ciddi
manada fırsat sunuyor. Bu coğrafyayı besleme fırsatı veriyor. Sektörü daha
hızlı geliştirmek hatta gayri safi milli hasılayı 150 milyar dolara ulaştırmak,
buna katkı sağlamak üzere faaliyet gösteriyor, çalışıyoruz. Bunu yapmak
zorundayız. Bunu inşallah yapacağız. Hep beraber çalışarak yapacağız” dedi.
Dünyada
tarımı gelişen bütün ülkelerin eğitim meselesini çözdüklerine dikkati çeken
Bayraktar, şöyle konuştu:
““Eğitim,
eğitim, eğitim… Mensuplarımızı, sosyal kesimimizi bilgiyle buluşturamazsak ne
yaparsak yapalım, destek de versek, başka şeyler de yapsak netice almamız
mümkün değildir. Bilgi, bilgi, bilgi... İşte bizler bu fuarları da bu manada
önemsiyoruz.
-700 bin çiftçi
fuarlara götürüldü, 427 bin çiftçiye eğitim verildi-
Ziraat
Odalarımız birkaç yıl içinde 700 bin çiftçimizi fuarlara taşıdı. Taşımaya da
devam edeceğiz. Tarımdaki sivil toplum örgütlerinin çatı örgütü olarak
üzerimize düşen görevi de yapmaya çalışıyoruz. Ne yapıyoruz? Bakanlıklarımız,
kurum ve kuruluşlarımız birlikte çalışarak birkaç yıl içinde 427 bin çiftçimize
eğitim verdik. Bunu Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği olarak
bakanlıklarımız, kurum ve kuruluşlarımızla beraber yaptık. Başta Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığımız olmak üzere eğitim verdiğimiz 427 bin kişinin 174 bini
kadın çiftçimizdir. Bu sayıyı artırmamız lazım. Yaptığımız projeksiyon
çalışmalarına göre ilerde tarımda kadınlar kalacak. Çünkü göçlere dikkat
ederseniz, başka sahalarda çalışmaya gençlerde erkekler gidiyor. Tarım alanında
kadın çiftçilerimiz kalıyor. O zaman bunları eğitmemiz lazım. Bu eğitim
çalışmalarına daha da hız vereceğiz. Hatta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız
Ahmet Eşref Fakıbaba ile bunu konuştuk. Şanlıurfa’da en yakın tarihte kadın
çiftçilerimize eğitim vereceğiz. Türkiye’nin her tarafında bu eğitim
çalışmalarımız devam edecek.”
Ziraat
Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bu fuarları desteklemeye devam
edeceklerini ifade eden Bayraktar, “bunu çok önemsiyoruz. Milas Ziraat Odası 3
bin 500 çiftçimize eğitim verdi. Bunun 750 kişisi kadın çiftçilerimizden oluştu.
Huzurlarınızda değerli Ziraat Odası Başkanım İsmail Atıcı’ya teşekkür ediyorum.
Bu çalışmalarımız bundan sonra da devam edecek” dedi.
Bayraktar,
konuşmasının sonunda, fuarın hem Ege bölgesine hem ülke tarımına ve çiftçisine
hayırlar getirmesini diledi, emeği geçen herkese teşekkür etti.
-Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Fakıbaba-
Gıda
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, fuarda yaptığı konuşmada, “Türkiye'de
et ithalinin olmasının nedeni ananın eksikliği. Ana olmadığı zaman hayvan
açığımızı, eksikliğimizi kapatamıyoruz. Biz her yıl 500 bin koyun vereceğiz”
dedi.
Kadının
üretimdeki önemine işaret eden Bakan Fakıbaba, bakan olmasında eşinin etkisinin
bulunduğunu, kadının elinin değdiği yerde bereket olduğunu bildirdi.
Göreve
başladıkları günden beri gece gündüz demeden projelerin hayata geçirilmesi için
çaba harcadıklarını söyleyen Fakıbaba, bu kapsamdaki 300 koyun projesinin çok
önemli olduğunu söyledi.
Projeye
yoğun ilgi gösterildiğini belirten Fakıbaba, şöyle devam etti:
“300
koyuna kadar vereceğiz. Türkiye'de et ithalinin olmasının nedeni ananın
eksikliği. Ana olmadığı zaman hayvan açığımızı, eksikliğimizi kapatamıyoruz.
Biz her yıl 500 bin koyun vereceğiz. Kadın olduğu takdirde daha fazla puan
vereceğiz. Asgari ücretini, veterinerlik hizmetini vereceğiz ve onu zimmetleyeceğiz.
Bizim ailemiz olacak. Bu hazırlanmış bir proje. Daha önce de verilmiş ama çok
başarılı olmamış. Biz bunları kontrol edeceğiz. Biz 300 verdiğimizde 300 yavru
alacağız. O yavrunun fiyatı şu anda 400 lira. Bu destek 120 bin lira yapar. Biz
bunu avans olarak veriyoruz. Amacımız kırsalda insan hayatının refahını
yükseltmek. Daha düzenli altyapılar, oyun sahaları, gençlik ve kadın
merkezleri, yüzme havuzları olması lazım. Bizim bunu yapacak gücümüz var.”
-“Vahşi sulamayı
kaldırdık”-
Su
konusunun yarın Meclise geleceğini söyleyen Fakıbaba, “artık sulamadan tamamen
DSİ Genel Müdürlüğü sorumludur. Sayın Cumhurbaşkanımızın emri, artık vahşi
sulama olamayacak. Vahşi sulamayı kaldırdık. Basınçlı sulama, damlama veya
yağmurlamayla sulama olacak. Suyu israf etmeyeceğiz. Suyu yerinde yüzde 60
kurtarmış olacağız” dedi.
Çiftçiye
verdikleri desteği adil şekilde dağıtmaya çalıştıklarını vurgulayan Fakıbaba,
desteklerin 2019'da çok daha fazla artırılacağını ifade etti.
Fakıbaba,
“Mazotun yarısı bizden dedik. Yeni sistemle daha farklı şekilde karşınıza
çıkacağız. Bu sefer ana girdi olan tohum, gübre ve mazotta yeni müjdeler
vereceğiz. Biz bu destekleri artırmak zorundayız. İnşallah öyle bir dönem
gelecek ki biz sadece gelir sigortasıyla hiç destek vermeden çiftçi kardeşlerimizi
destekleyeceğiz. Şu anda 46 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız 80 milyon
olacak. Üç yıl içinde bir milyon düveyi biz Türkiye'ye kazandıracağız. Bu
konuda küçük ve orta ölçekli aileleri destekleyeceğiz." diye konuştu.
-“Nişasta bazlı şekerin
önünün açılmayacağının garantisini verebilirim”-
Şeker
fabrikalarının özelleştirilmesine değinen, şekerin stratejik bir ürün olduğuna
dikkati çeken Fakıbaba, şunları kaydetti:
“Mutlaka
ve mutlaka şekerde regülasyonda devletin olması lazım. Devletin 25 şeker
fabrikası 1 milyon 400 bin ton, öze sektörün 8 fabrikası 1 milyon ton üretim
yapıyor. Hekim olarak nişasta bazlı şekerin önünün açılmayacağının garantisini
verebilirim. Pancardan üretilen şekerin artırılması gerekiyor. Bunun fiyatını
da düşürdüğümüz zaman, nişasta bazlı şeker bizimle rakip olamayacak. Rekabeti
önleyeceğiz. Biz Avrupa pazarlarına çıkma fırsatını yakalayacağız. Çiftçi
kardeşlerimizin gelirinde azalma olmasına karşıyım. Eğer işçi kardeşlerimizin
mağduriyeti yoksa, çiftçi kardeşlerimiz bu özelleştirmeden mutlu olacaksa, Türk
halkı bundan mutlu olacaksa, bu özelleştirmeyle biz Avrupa'da rekabet
edebilecek güce geleceksek, nişasta bazlı şekerin tüketimini, kotasını
azaltacaksak özelleştirmenin yanındayım.”
-Vali Civelek-
Muğla
Valisi Esengül Civelek, konuşmasında, kentin uygun iklim yapısı, tarıma
elverişli verimli arazileri, tarımsal üretim çeşitliliği ve üretim miktarıyla
güçlü bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Muğla'nın
1480 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridiyle deniz kültür balıkçılığında lider
konumda olduğunu vurgulayan Civelek, her alanda olduğu gibi tarım ve
hayvancılık sektöründe sürdürülebilir gelişimi sağlayabilmek adına ilgili tüm
taraflarla işbirliği içinde olduklarını ifade etti.
Bakan
Fakıbaba ile TZOB Genel Başkanı Bayraktar, protokol üyeleriyle birlikte fuarın
açılışını yaptı, stantları gezdiler.
Fuara,
Muğla Valisi Esengül Civelek, AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, CHP
Muğla Milletvekili Nurettin Demir, MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, ilçe
kaymakamları, siyasi partilerin il başkanları, belediye başkanları, bölgedeki Ziraat
Odaları’nın başkanları, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.
Fuar,
11 Mart'a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.