-Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 6 ilden 87 Ziraat Odası’nın Başkan ve Meclis Başkanlarıyla bir araya geldi
-TZOB Ege Bölge toplantısına Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Aydın Milletvekilleri, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, Tarım Bakanlığı Genel Müdürleri, Kurum, Daire Başkanları, Ziraat Odası Başkan ve Meclis Başkanları, Meclis Üyeleri, çiftçiler katıldı
-Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli:
-"Kurlarda bir dalgalanma var. Döviz üzerinden saldırı var. Yani bu musibeti de pozitif bir şeye çevirmek lazım. Tarım ürünlerimizin ihracatını artıracak şekilde planlıyor, programlıyor olmamız lazım"
-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-"Biz artık daha fazla üretmek zorundayız. Üretime odaklanmak zorundayız. İthalat yapmak mümkün değil. Çiftçimizi tarlada tutmalı, çiftçimize daha fazla destek vermeliyiz”
-“Yapısal sorunların getirdiği maliyet ciddi boyutlarda. Bu sorun çözülmeden tarımda hedeflere ulaşamayız. Üretimi sürdürülebilir kılamayız”
Aydın – 16.09.2018 – Tarım ve Orman
Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, 6 ilden 87 Ziraat Odası’nın Başkan ve Meclis Başkanlarıyla bir araya
geldi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Ege
Bölge toplantısına, Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Aydın Milletvekilleri,
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, Tarım Bakanlığı Genel Müdürleri, Kurum, Daire
Başkanları, Ziraat Odası Başkan ve Meclis Başkanları, Meclis Üyeleri, çiftçiler
katıldı.
Bekir Pakdemirli, toplantıda yaptığı
konuşmada, bazı ülkelerin tarımı stratejik alan olarak ilan ettiğine dikkati
çekti. Bugün dünyada 6 trilyon kilokalori yiyecek üretildiğini, 2050'de 9
trilyon kilokaloriye ihtiyaç olacağını ancak bugün dünyada yüzde 55 olan
şehirleşmenin de 2050'de yüzde 70 civarında olacağının öngörüldüğünü aktardı.
Pakdemirli, "Bunları üst üste koyduğunuz zaman gerçekten tarımda çok
farklı, ezber bozan işler yaparsak kendimize yeterli olmayı sürdürebiliriz veya
eksik alanlarımızı kapatabiliriz. Yoksa bütün ülkeler gibi halimiz harap"
dedi.
Pakdemirli, teknolojiyle tarımın
buluşturulması gerektiğini, bilimle yapılan işlerle çiftçimize daha fazla gelir
getireceklerinden emin olduklarını belirtti.
Türkiye'de tarım alanında 14 bin birlik
ve kooperatif olduğunu dile getiren Pakdemirli, bu yapının Ziraat Odaları
öncülüğünde sağlıklı bir düzene kavuşturulması gerektiğini söyledi.
-“Ziraat Odaları çiftçinin sesini dile getiriyor”-
Pakdemirli, Oda ve birliklerden çiftçi
üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlar olduğuna işaret ederek, "bunlara
müsaade etmeyeceğimi bilmenizi isterim. Ziraat Odaları çiftçinin sesini dile
getiriyor. Ziraat Odalarını dışarda tutuyorum. Çiftçilerin gelirine göz diken,
gelip siyaset yapan oda ve birliklerle işimiz olmaz" ifadesini kullandı.
Belli emtiaları çok daha sıkı takip
etmeye başladıklarını belirten Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Uluslararası piyasalardan, diğer
taraflardan... Bu maliyetlerin düşürülmesi açısından ne gerekiyorsa, devletin
elindeki gümrük indirimi gibi enstrümanları çiftçilerin lehine kullanacak
şekilde planlıyoruz, programlıyoruz. Tabii ki kurların oturmasını beklememiz
lazım. Kurlarda bir dalgalanma var. Döviz üzerinden saldırı var. Yani bu
musibeti de pozitif bir şeye çevirmek lazım. Tarım ürünlerimizin ihracatını
artıracak şekilde planlıyor, programlıyor olmamız lazım."
Bakan Pakdemirli, çiftçilerde ortalama
yaşın 55 olduğunu, gençlerin artık güvenlik görevlisi olmayı çiftçiliğe tercih
eder duruma geldiğini belirterek, yeni nesile sürdürülebilir gelir sağlanması
ve tarıma angaje edilmesinin yolunun aranması gerektiğini söyledi.
Üniversiteye giriş sınavında ilk 10 bin
arasına giren ve ziraat mühendisliğini tercih edenlere burs vermeyi
düşündüklerini anlatan Pakdemirli, çocukların erken yaşlarda toprakla
uğraşmasını önemsediklerini dile getirdi.
Bakan Pakdemirli, 2023'te tüm Türkiye'de
sulamayla ilgili problemi bitirmeyi hedeflediklerini, Aydın'da balık organize
sanayi bölgesi kurulması için çalışma başlatacaklarını, ayrıca Aydın'da
organize sera bölgesinin de olması gerektiğini kaydetti.
-Bayraktar; “Ege Bölgesi’nin tarım potansiyeli yüksek”-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı konuşmada, bitkisel üretimin yüzde
13,7’sini, canlı hayvan değerinin yüzde 12,5’ini karşılayan bir bölgede
toplantıyı yaptıklarını, Ege Bölgesi’nin gerçekten tarım potansiyeli yüksek
olan ve bu potansiyeli çok iyi değerlendiren bir bölge olduğunu, çiftçinin de
bu manada çok bilinçli hareket ettiğini bildirdi.
Ege’nin birçok üründe, pamuk başta olmak
üzere dünyayla rekabet şansına sahip olan bir bölge olduğunu belirten
Bayraktar, şunları söyledi:
“Bu manada bu bölgede böyle bir toplantı
yapmamız anlamlı. Ege bölgesinden başladık. Bundan sonra da inşallah diğer
bölge toplantılarımızı da nasip olursa yapacağız.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği, 5
milyonun üzerinde üyesiyle Türkiye’nin en büyük kamu kurumu niteliğinde meslek
kuruluşudur. Aşağı yukarı 800 civarında Ziraat Odamız var. Ve il ve ilçelerin
yüzde 90’ında da teşkilatımızı tamamlamış bulunuyoruz.
Odalarımız son yıllarda idari ve mali
yönden güçlendi. Aşağı yukarı yüzde 70’i kendi hizmet binasına sahip durumda.
Odalarımızın yaklaşık yüzde 50’sinde makine parkı var. Girdi mağazaları var.
Ziraat Odalarımız, 200’e yakın Avrupa Birliği kırsal kalkınma projesini hayata
geçirdi ve kaynakları çiftçimiz için kullandı. Ciddi manada da eğitim çalışması
yapıyorlar. Başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere değişik bakanlıklarla
protokoller imzaladık ve çiftçimize eğitim veriyoruz. Ziraat Odalarımızın
eğitim verdiği çiftçi sayısı 427 bin. Bunun 190 bini kadın çiftçilerimiz.
Yaklaşık 700 bine yakın çiftçimizi de fuarlara götürmek suretiyle yeni
teknolojilerle tanışmalarını sağladık. Bu arada Ziraat Odaları Bilgi Sistemi’ni,
ZOBİS’i kurduk. Bütün Odalarımızda ZOBİS programını kullanıyoruz. Bütün
kurum ve kuruluşlarla entegre olduk. Onlarla bilgi alışverişinde bulunuyoruz.
Çiftçi Kayıt Sistemini Ziraat Odaları Birliği olarak yapabiliriz. Pilot olarak
başlayabiliriz.”
Bayraktar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü
ile yapacakları protokolle meteoroloji bilgilerini çiftçilerle paylaşacaklarını
bildirdi.
-“Tarım stratejik bir sektör”-
Tarımın stratejik bir sektör olduğunu
belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Tarım ve gıda olmadan hayat olmuyor. O
yüzden tarım çok önemli. Ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde de tarım
sektörü çok önemli. 81 milyonu ülke nüfusunu, 5 milyon mülteciyi, 40 milyon
turisti besliyor ve 17 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatına katkı
sağlıyoruz. Bunlar çok önemli ama bunu sürdürülebilir kılmamız lazım. Bizim
hedeflerimiz çok daha büyük. Büyük hedeflere doğru koşuyoruz. Sadece ülkemizin
gıda güvencesini değil, bu bölgenin gıda güvencesini sağlamak durumundayız. Avrupa’da,
Kafkasya’da, Asya’da birçok ülke bize bakıyor. Onların da gıda güvencesini
sağlamak durumundayız.
Tabii belli yapısal sorunlarımız var.
Bunları çözmemiz gerekiyor. Maliyet de zaten buradan geliyor. Arazilerimiz
fevkalade parçalı. 8,2 milyon hektar araziyi toplulaştırmamız lazım. Yine
sulama yatırımlarını hızlı bir şekilde bitirmemiz lazım. Sulama yatırımlarını
bitirmediğimiz takdirde, destek verilirse, biz mısırda açığımızı kapatırız,
ayçiçeğinde açık veririz. Ayçiçeğinde kapatır pamukta açık veririz. Muhakkak
suretle açık veririz. Bundan dolayı GAP, DAP, KOP gibi projelerin bitmesi çok
önemli. Türkiye’nin her tarafında barajların sulama kanallarıyla beraber
bitirilmesi önem verdiğimiz bir konu.”
Yapısal sorunların getirdiği maliyetin
ciddi boyutlarda olduğunu, bu sorun çözülmeden tarımda hedeflere
ulaşılamayacağını, üretimin sürdürülebilir kılınamayacağına dikkati çeken
Bayraktar, şunları söyledi:
“Onun dışında özellikle son kur
artışıyla beraber de takdir edersiniz mazotta, gübrede, ilaçta, yemde
maliyetler arttı. Yemde biz istedik hükümetimiz KDV indirimi desteği
verdi ama bu maalesef üreticiye yansımadı. Yemde desteğin muhakkak surette
üreticiye doğrudan ödenmesinde büyük fayda vardır. KDV indirimiyle fabrikalar
altı ay gibi bir zaman sürecinde belirli fiyat indirimler yaptılar ama sonra
yem tekrar pahalandı. Kur artışıyla beraber pahalılık devam etti.
Bugünlerde tabii üreticilerimiz
özellikle taban gübresi kullanacak. Ekim sezonu başlıyor. Burada fevkalade
artan gübre fiyatlarına üreticilerimiz muhakkak suretle destek istiyorlar.”
-“Yıllardır takip ettiğimiz ecrimisil sorunu çözüldü”-
Bizim uzun yıllardır takip ettiğimiz
ecrimisil sorununun çözümü için kaynak bulunmasının önemli olduğunu belirten
Bayraktar, “üreticilerimiz üretim yapmalarına rağmen ÇKS’ye kayıtlı
olmadıkları için prim desteklerinden yararlanamıyorlar. Mazot, gübre
desteğinden yararlanamıyorlar. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne mal veremiyorlar,
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kredi kullanamıyorlar. Çoğu
küçük çiftçilerimiz. Konuyu Başbakanlığı döneminde Binali Yıldırım’a intikal
ettirdim, kendilerinin talimatıyla konu çözüldü. Yılan hikayesine dönen bu
mesele çözülmüş oldu” dedi.
Artık ithalatın imkansız hale geldiğini,
bu kur artışlarından sonra dünyanın her yerinden çok rahat buğday bulurum deme
şansı kalmadığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Buğdayın ithal maliyeti 88 kuruştu
bugün geldiğimiz noktada 1 lira 36 kuruş. Mısırın 86 kuruştu bugün 1 lira 33
kuruş. Ayçiçeği eskiden 2 liraya mal ediyorduk bugün 3 lira 8 kuruş civarında
maliyeti var. Pamuğu 7 liradan ithal ediyorduk bugün geldiğimiz noktada 12-13
lira civarında ithal maliyeti var. İthal maliyeti arttıkça içteki piyasa biraz
hareketlenecek. Çiftçimiz bu girdi artışları karşısında ürünlerini
değerlendirerek biraz rahatlayacak. Bu gerçeği kabul etmemiz lazım. Asıl mesele
biz artık daha fazla üretmek zorundayız. Üretime odaklanmak zorundayız. İthalat yapmak mümkün değil. Çiftçimizi tarlada tutmalı,
çiftçimize daha fazla destek vermeliyiz. İnşallah Tarım Bakanımız da buna
kaynak bulacak. Büyük bir çabası var. Hep beraber çalışacağız. Bunu şunun için
yapacağız. Bölgemizde, bu coğrafyada komşularımızın başına gelen hadiseler,
bizim başımıza gelse bizi mülteci olarak kabul edebilecek bir ülke var mı? Yok.
Bizi besleyebilecek bir toprak var mı? Besleyebilecek bir çiftçi var mı? Yok. O
halde bu ülkede birbirimizin, bu ülke topraklarının kıymetini çok iyi bilmek
zorundayız. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek bu sorunların üstesinden
geleceğiz. Tarımın sorunlarını da inşallah hep birlikte çözeceğiz.”
Toplantıda daha sonra Ege Bölgesi Ziraat
Odalarının sorunlarının ele alındığı bölüme geçildi. Aydın adına Efeler Ziraat
Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, Burdur adına Burdur Ziraat Odası Başkanı
İbrahim Demir, Denizli adına Merkezefendi Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici,
İzmir adına Menemen Ziraat Odası Başkanı Arif Metin Karagöl, Manisa adına
Akhisar Ziraat Odası Başkanı Ahmet Akbuğa, Muğla adına Seydikemer Ziraat Odası
Başkanı Muhsin Gümüş, illerindeki tarımsal sorunları ve çiftçi taleplerini dile
getirdiler.
Toplantıda, Bakan Pakdemirli’ye yöresel
kıyafet olan sekiz köşeli çiftçi kasketi, puşi giydirildi, körüklü çizme ve
yöresel ürünler hediye edildi.
Daha sonra söz alan Ziraat Odası ve
Meclisi Başkanları tarımda yaşadıkları sorunları ve taleplerini paylaştılar.