-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“İlkbahar ekimlerini yapacak çiftçimiz, yetersiz yağıştan,
meyve üreticilerimiz de ağaçların erken çiçek açmasından
tedirginlik duyuyor”
-“Ocak’ta iyi giden yağışlar, Şubat’ta azaldı.
Ekim 2015-Şubat 2016 döneminde, kümülatif yağışlar,
normale göre yüzde 7,2, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 15,6 daha düşük gerçekleşti”
-“Normale göre yağış azalması yüzde 41,2 ile en fazla
Akdeniz Bölgesi’nde görüldü. Bu bölgeyi yüzde 18,1 ile
Ege, yüzde 11,3 ile Güneydoğu Anadolu, yüzde 10,6 ile
İç Anadolu, yüzde 4,6 ile Marmara bölgeleri izledi”
-“Kümülatif yağış artışı ise yüzde 19,6 ile Karadeniz
ile yüzde 12,9 ile Doğu Anadolu bölgelerinde meydana geldi”
-“Özellikle kış aylarında yeterli yağış alamayan buğday,
arpa, kırmızı mercimek ve ekimi yapılan yem bitkilerinin
gelişimi için Mart ve Nisan ayları yağışları kurtarıcı olacak”
-“Ülkemizin önemli meyve üretici illerinden Isparta, Karaman,
Bursa, Bilecik, Sakarya, Balıkesir, Çanakkale, Düzce illerinde
erik, kiraz, şeftali, badem, armut, elma, kayısı, fındık gibi
meyve ağaçları erken uyanma başladı ve erken çiçeklenme
gerçekleşti”
-“Soğuklanma ihtiyacının yeterince karşılanmadığı meyve
ağaçlarında verim kayıpları da yaşanabilir”
-“Bölgelere göre değişmekle beraber henüz son poliçe
müracaat tarihi geçmeyen bazı meyve türlerinde Tarım
Sigortası yaptırılması üreticilerimiz açısından son derece önemlidir”
Ankara – 13.03.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin yetersiz yağış ve yalancı bahar korkusu yaşadığını bildirerek, “ilkbahar ekimlerini yapacak çiftçimiz, yetersiz yağıştan, meyve üreticilerimiz de ağaçların erken çiçek açmasından tedirginlik duyuyor” dedi.
Bayraktar, özellikle kış aylarında yeterli yağış alamayan buğday, arpa, kırmızı mercimek ve ekimi yapılan yem bitkilerinin gelişimi için Mart ve Nisan ayları yağışlarının kurtarıcı olacağını belirtti.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2015-2016 tarımsal üretim döneminin 2015 yılı Ekim ayı itibarıyla başladığını, Mart ayında, tarımsal üretime bakıldığında ekimi yapılan hububat ve kırmızı mercimeğin dinlenme veya gelişme döneminde olduğunu, meyvecilikte erken çiçeklenme başladığı gibi, artan hava sıcaklıklarının seracılıkta ürünlerin olgunlaşmasını hızlandırdığını vurguladı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, yeni tarım yılının başladığı Ekim 2015-Şubat 2016 döneminde kümülatif yağışların genel olarak normalden ve geçen yıl yağışından az olduğu bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Kümülatif yağış ortalaması 304,8 milimetre (mm), normali 328,3 mm, geçen yılın aynı dönem ortalaması ise 361,1 mm’dir. Ocak’ta iyi giden yağışlar, Şubat’ta azaldı. Ekim 2015-Şubat 2016 döneminde, kümülatif yağışlar, normale göre yüzde 7,2, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,6 daha düşük gerçekleşti.
-En fazla yağış azalması Akdeniz’de-
Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat aylarında kümülatif olarak normale göre yağış azalması yüzde 41,2 ile en fazla Akdeniz Bölgesi’nde görüldü. Bu bölgeyi yüzde 18,1 ile Ege, yüzde 11,3 ile Güneydoğu Anadolu, yüzde 10,6 ile İç Anadolu, yüzde 4,6 ile Marmara bölgeleri izledi. Kümülatif yağış artışı ise yüzde 19,6 ile Karadeniz ile yüzde 12,9 ile Doğu Anadolu bölgelerinde meydana geldi.
Bu üretim döneminde Kasım, Aralık ayı yağışları normallerinin altında gerçekleşirken, Ocak ayında normallerin üzerinde gerçekleşen yağışlar kuraklık riskini azalttı.
-Şubat yağışlarında geçen yıla göre yüzde 35,9 azalma gözlendi-
Kümülatif yağışlarda en fazla azalmanın görüldüğü Akdeniz Bölgesi’nde Ocak ayı yağışları yüzde 8,8, kuru tarımın hakim olduğu İç Anadolu Bölgesi'nde yüzde 99,2 oranında arttı. Ancak, Şubat ayı yağışları yeniden azaldı. Şubat ayı yağış ortalaması 47,3 mm, normali 62,9 mm, geçen yılın Şubat ayı ise 73,8 mm’dir. Bu yıl Şubat ayı yağışlarında normale göre yüzde 24,7, geçen yıla göre ise yüzde 35,9 azalma gözlendi.”
Bu üretim sezonunda her ne kadar Ocak ayı yağışlarının kuraklık riskini azaltsa da, kümülatif yağışların normallerin altında kalması ve normalleri üzerinde gerçekleşen hava sıcaklıklarının, bahar ayı yağışlarını daha önemli hale getirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Endüstri bitkileri, yağlı tohumlar ve daha birçok ürünün ekimine içinde bulunduğumuz Mart ayı itibarıyla başlanacak.
Önümüzdeki bahar aylarında yağışların beklenen zamanda ve düzenli şekilde yağması, ekimi yapılan ürünlerin gelişimi, ekimi yapılacak olan endüstri bitkileri, yağlı tohumlar ve daha birçok ürün için toprağın suya doyması bakımından oldukça önemlidir. Özellikle kış aylarında yeterli yağış alamayan buğday, arpa, kırmızı mercimek ve ekimi yapılan yem bitkilerinin gelişimi için Mart ve Nisan ayları yağışları kurtarıcı olacak.
-Sıcaklıklar, genelde Ocak hariç mevsim normallerinin üzerinde-
Bu yıl yağışların yetersiz oluşunun yanı sıra hava sıcaklıkları da normallerin üzerinde kaydedilmiştir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’nin 1981-2010 ortalamalarına göre Eylül-Ekim-Kasım ortalama sıcaklığı 14,7 derece (°C) düzeyindedir. 2015 yılı Eylül-Ekim-Kasım ortalama sıcaklığı 16,8 derece ile mevsim normallerinin 2,1 derece üzerinde gerçekleşti. 2015 yılı Sonbahar mevsiminde ortalama sıcaklıklar Bitlis, Batman, Hakkari ve Yüksekova dolaylarında mevsim normalleri civarında, ülkemizin diğer kesimlerinde ise mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir.
2016 yılı Ocak ayında ortalama sıcaklıklar genel olarak mevsim normallerinde gerçekleşirken, Şubat ayında, ortalama sıcaklıklar; Sivas Kangal, Erzincan, Muş ve Bitlis dolaylarında mevsim normalleri civarında, diğer bölgelerde mevsim normallerinin üzerinde meydana geldi.”
-Kışın sıcak geçmesi meyve ağaçları için risk-
Kış aylarında gerçekleşen yüksek sıcaklıkların özellikle meyve ağaçlarında risk oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, “İçinde bulunduğumuz dönem gibi mevsim normalleri üzerinde seyreden yüksek sıcaklıklar, meyve ağaçlarında tomurcukların zamanından önce aktif hale geçmesine yol açıyor. Bu da çiçeklenme döneminde zarar görme ihtimalini artırıyor. Özelikle erken çiçek açan badem, kayısı, erik ve şeftali gibi türler Mart ve Nisan aylarında yaşanabilecek dondan zarar görebiliyor. Bu yıl da bazı yörelerimizde sıcaklıklar nedeniyle meyve ağaçlarında yer yer erken çiçeklenme oldu. Ayrıca, soğuklanma ihtiyacının yeterince karşılanmadığı meyve ağaçlarında verim kayıpları da yaşanabilir” dedi.
-Erken çiçeklenme gerçeleşen meyve ağaçları-
Bayraktar, şunları kaydetti: “Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, ülkemizin önemli meyve üretici illerinden Isparta, Karaman, Bursa, Bilecik, Sakarya, Balıkesir, Çanakkale, Düzce illerinde erik, kiraz, şeftali, badem, armut, elma, kayısı, fındık gibi meyve ağaçları erken uyanma başladı ve erken çiçeklenme gerçekleşti.
Birçok meyve ağacında mart ayı sonunda oluşması beklenen erken uyanma ve çiçeklenme, bu yıl artan hava sıcaklıkları nedeniyle yaşanan ‘yalancı baharla’ birlikte bir ay önce meydana geldi. Bundan dolayı Mart ve Nisan aylarında gerçekleşebilecek düşük hava sıcaklıkları özellikle meyveler için hayati önem taşıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından 11 Mart 2016 tarihinde yapılan açıklamaya göre, yurdumuz bugünden itibaren batı bölgelerimizden itibaren Orta Akdeniz üzerinden gelen yağışlı bir sistemin, yarın akşam saatlerinden itibaren ise Balkanlar üzerinden gelen soğuk havanın etkisine girecek.
-Salı gününden itibaren don riski var-
15 Mart 2016 Salı gününden hafta sonuna kadar Marmara’nın güneyi, Karadeniz’in iç kesimleri, İç Ege, Göller Yöresi, İç Anadolu ve Doğu Anadolu gibi yurdumuzun iç kesimlerinde yağışın kesilmesi ve havanın açmasıyla birlikte gece sıcaklıklarının hissedilir derecede düşerek buzlanma ve zirai don riski oluşturacağı tahmin ediliyor. Zirai faaliyetle uğraşan üreticilerimiz ve vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları gerekiyor.”
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre beklenen yağışlar, tarımsal üretim için sevindirici olmakla birlikte, düşük hava sıcaklıklarının erken çiçek açan meyve ağaçlarında don riskini beraberinde getirdiğini bildiren Bayraktar, “Bu nedenle bölgelere göre değişmekle beraber henüz son poliçe müracaat tarihi geçmeyen bazı meyve türlerinde Tarım Sigortası yaptırılması üreticilerimiz açısından son derece önemlidir” dedi.
Tarım ürünlerinin tohumun tarlaya atılışından, ürünün hasat edilerek ambara konulmasına kadar her zaman risk altında olduğunu vurgulayan Bayraktar, üreticilerin aşırı yağış, don, dolu gibi tarımsal üretime zarar verecek konularda Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaları takip etmeleri ve önlemleri zamanında almaları gerektiğini de belirtti.