Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Bayraktar, Konya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı

Bayraktar, Konya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı

-Bayraktar, Konya Ziraat Odaları İl Kongresi’ne katıldı
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Türk çiftçisine, çok fazla destek ve para veriliyor diyenlere sesleniyorum, Türk çiftçisinin yapısal sorunları var. Örgütlenme ve yetersiz teknoloji de bunun içinde. Çiftçi müthiş bir maliyet baskısıyla karşı karşıya”

-“Türkiye'de 30 milyon parsel var. İşletme büyüklüğü 59 dekar. Biz bu koşullarda üretim yapıyor, ülkenin gıda güvencesini 

sağlıyoruz. 37 milyon turisti besliyor, 18 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı yapılmasına imkan veriyoruz. Bu Türk çiftçisinin
mucizesidir”

-“Mukayeseli üstünlüğe sahip Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkeler, çiftçilerini çok fazla destekleyerek dünyada rakipsiz hale geliyorlar. Gelişmekte olan ülkelere haksız rekabet uyguluyorlar”

-“Benim çiftçim stopaj, KDV ve ÖTV ile verilen destekleri fazlasıyla devlete iade ediyor. Biz dünyayla rekabet etmek istiyorsak, çiftçimizin arkasında durmalıyız. Ziraat Odaları Birliği olarak da yaptığımız bu”
-“Türkiye tarımla ilgili bu konjoktürel durumu ya fırsata çevirecek ya da ıskalayacak. Tercih bizim elimizde. Bu sektörde kaybedilecek zaman yok. Meslek kuruluşu olarak ilk görev bizim”

Konya – 26.03.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin desteklendiğinde neler yaptığının görüldüğünü bildirerek, “Türk çiftçisine, çok fazla destek ve para veriliyor diyenlere sesleniyorum, Türk çiftçisinin yapısal sorunları var. Örgütlenme ve yetersiz teknoloji de bunun içinde. Çiftçi müthiş bir maliyet baskısıyla karşı karşıya” dedi.
Bayraktar, “Türkiye'de 30 milyon parsel var. İşletme büyüklüğü 59 dekar. Biz bu koşullarda üretim yapıyor, ülkenin gıda güvencesini sağlıyoruz. 37 milyon turisti besliyor, 18 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı yapılmasına imkan veriyoruz. Bu Türk çiftçisinin mucizesidir” diye konuştu.
Şemsi Bayraktar, Konya Ziraat Odaları İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Aralık ayında Ziraat Odaları delege seçimlerinin, Şubat ayında Ziraat Odası seçimlerinin yapıldığını, Mart ayında il kongrelerinin tamamlanacağını ve bu kongrelerde Ankara’da TZOB Genel Kurulu’nda oy kullanacak delegelerin seçiminin gerçekleştirildiğini bildirdi.
TZOB’un son derece demokratik seçimlerle yönetim organlarını oluşturduğunu, Ziraat Odası başkanlarının 4, Genel Başkan’ın 7 seçimden geçerek görevlerine seçildiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Yaklaşık olarak 12 senedir Genel Başkanlık yapıyorum. Her genel kurulda, başta Konya olmak üzere bütün illerimiz beni destekledi. Çok başarılı genel kurullar geçirdik. Sizleri mahcup etmedik. Verdiğiniz bu güvene layık olmaya çalıştık. Genel Başkan olduğumuzda hizmet binası, günün şartlarına uygun kanunu olmayan bir kurum devraldık. 40 yıldır değiştirilemeyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun yenilenmesini sağladık. Odalarımızı idari ve mali yönden güçlü hale getirdik. Geldiğimiz noktada odalarımızın yüzde 80'i kendi hizmet binasına sahip, yüzde 44'ünde makina parkı var. 80 tane laboratuvarı çiftçimizin hizmetine sunduk. Bunların büyük bir kısmının açılışını, değişik bölgelerde yaptım. Ürün işleme tesisleri kuruyoruz. 200'e yakın Avrupa Birlği Kırsal Kalkınma Projesi’ni hep birlikte hayata geçirdik.
Biz meslek kuruluşuyuz. İhtiyaç duyulması halinde Kanunumuzdaki bir maddeyle şirket kurma hakkına sahibiz. Artık Odalarımız çiftçimizin ihtiyacına göre şirket kurabiliyor.
Kirada oturduğumuz Ankara’daki Genel Merkez hizmet binasını satın aldık. Restorasyonunu yaptırdık. Açılışını Başbakan yaptı. 200 yataklı eğitim ve sosyal tesisimizi de bitirdik. Yakın bir tarihte açılışını gerçekleştireceğiz. Eğitim çalışmalarımıza orada devam edeceğiz. Personelimiz burada eğitimden geçecek. Bunun dışında Oda mensuplarımızı, hatta çiftçilerimizi Ankara'ya geldiklerinde burada misafir edeceğiz. Bölge toplantılarını burada yapacağız.”

-Tarımı geliştiren ülkelerdeki örgütler, üreticiyi mağdur etmez-

TZOB ve Ziraat Odaları olarak hızla büyürken paydaşların da büyümesini çok arzu ettiklerini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Paydaşlarımıza her türlü desteği veriyoruz. Vermek zorundayız. Çünkü benim üreticim bir liraya ürettiğini, tüketicime 5 liraya yediriyorlarsa burada bir sistem bozukluğu var. Burada ekonomik örgütlerin varlığı fevkalade önemli. Tarımı geliştiren ülkelerdeki örgütler hiçbir zaman üreticiyi mağdur etmez. Ürünü alır soğuk hava depolarına atar, üreticiyle tüketiciyi buluşturur, hatta bir sözleşmeyle sanayici ile üreticinin entegrasyonunu sağlar. Hiçbir zaman üreticinin bir liraya sattığını tüketici 5 liraya yemez.
Türkiye'de yıllarca kooperatifleri, bir takım ekonomik örgütleri kurduk ama bunları yaşatamadık. Pankobirlik, bunlardan ayrı. Başarılı bir ekonomik kuruluş. Yaptığı tesislerle bölge çiftçisine ve bölge halkına destek sağlıyor. Üretici yasasının çıkarılmasına büyük destek verdik. Buna rağmen bugün üretici birliklerinin çiftçimize yeterli hizmet verebildiğini söyleyemeyiz. Onları daha güçlü hale getirmeliyiz. Kamu marifetiyle bunu sağlama şansımız yok. Sayın Başbakan’a da arz ettik. Üretici birliklerini daha fonksiyonel hale getirelim ve üreticimiz artık pazarlama sorunu çekmesin.
Her şeyi kamudan bekleme anlayışından da sıyrılalım. Sektörümüzde her şeyi Tarım Bakanlığı’ndan bekleme anlayışından sıyrılalım. Tarım Bakanlığı’nın bazı yüklerini biz üzerimize aldık. Daha farklı hizmetlerini de alacağız. Buna talibiz. Çok önemli çünkü biz çiftçimizin yasal meslek kuruluşuyuz. Çiftçimizin sahibi biziz. Tarım Bakanlığı’ndan ve Tarım il, ilçe müdürlüklerinden evvel bütün kaynaklarımızı çiftçi için kullanıp, çiftçimizin hizmetine sunmak zorundayız.”
Ziraat Odalarına gelen paranın alın teri olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Kanunun değiştirilmesini sağladık, gelirlerinizi artırdık. Allah korusun, bu parayı doğru, yerinde, çiftçinin menfaati için kullanamazsanız hem kendinizi hem de beni yakarsınız. Bu parayı doğru kullanacaksınız. Sizden isteğim bu” dedi.

-Anahtar kelime verimlilik-

Çiftçinin desteklendiğinde neler yaptığının görüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Konya'da zaman zaman çiftçilerimiz mucizeler yaratıyor. Hububat, pancar, son yıllarda ayçiçeği ile meyve ve sebzede önemli bir yerde. Bazı ürünlerde Türkiye birincisi. İmkan verildiğinde çiftçimiz, bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyor. Her türlü ürünü verimli bir şekilde yetiştiriyor.
Çiftçimiz, dünya ile de rekabete açıldı. Dünya Ticaret Örgütü'nün kuralları Türkiye'yi de bağlıyor. Önümüzdeki dönemde buğdayımızı ve hayvanımızı koruyamayabiliriz. Burada anahtar kelime verimliliktir. Buna mukayeseli üstünlük diyoruz. Gelişmiş ülkelerde verimlilik rakamları yüksek. Bizim mukayeseli üstünlüğü sağlamamız lazım. Bunun için de ilk olarak Konya Ovası'nı parçalamaktan vazgeçeceğiz. Bununla ilgili Torak Koruma Kanunu'nun çıkarılması fevkalade önemli. Bu Kanuna biz de katkı verdik. Hem arazi parçalanmasını önleyeceğiz hem de arazi toplulaştırılmasını beraber yürüteceğiz. Türkiye'de 30 milyon parsel var. Biz bu koşullarda üretim yapıyor, ülkenin gıda güvencesini sağlıyoruz. 37 milyon turisti besliyor, 18 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı yapılmasına imkan veriyoruz. Bu Türk çiftçisinin mucizesidir.”

-Sulama yatırımları bitirilmeli-

Mukayeseli üstünlüğü sağlamak için de sulama yatırımlarının, GAP, KOP, DAP, DOKAP gibi projelerin muhakkak suretle bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle dedi:
“Konya Ovası Projesi (KOP) sadece Konya için değil civar iller içinde önemli. Bu 1,1 milyar hektar arazinin sulanması, 100 bin kişiye istihdam demek. Çok daha önemlisi tarımda verimlilik yakalamak, üretimi hızlı bir şekilde artırmaktır.
Mukayeseli üstünlüğe sahip Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkeler, çiftçilerini çok fazla destekleyerek dünyada rakipsiz hale geliyorlar. Gelişmekte olan ülkelere haksız rekabet uyguluyorlar. Müthiş destekler veriyorlar. Türk çiftçisine, çok fazla destek ve para veriliyor diyenlere sesleniyorum, Türk çiftçisinin yapısal sorunları var. Örgütlenme ve yetersiz teknoloji de bunun içinde. Çiftçi müthiş bir maliyet baskısıyla karşı karşıya…

-Bize verilen destekler neden birilerini rahatsız ediyor-

Girdi maliyetlerimiz de yüksek. Özellikle mazotta desteğin artırılmasını talep ediyoruz. ÖTV ve KDV'nin aşağıya çekilmesini istiyoruz. Mutlak üstünlüğe sahip ülkeler bu kadar destek verirken, bize verilen destekler neden birilerini rahatsız ediyor?
Benim çiftçim stopaj, KDV ve ÖTV ile verilen destekleri fazlasıyla devlete iade ediyor. Biz dünyayla rekabet etmek istiyorsak, çiftçimizin arkasında durmalıyız. Ziraat Odaları Birliği olarak da yaptığımız bu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak yaptığımız çalışmada tarımda 40 milyar lira civarında verimlik ve israf kaybımız var. Bu kayıpları ürün ekerken, hasatta dane kaybıyla, yetersiz ve yanlış gübre kullanarak yapıyoruz. Sadece 10 milyar lira yetersiz ve yanlış gübre kullanmaktan bu sektörün kaybı var. Bunu ekonomiye kazandırmamız lazım. Odalarımızın açtıkları 80 laboratuvar bu açıdan önemli.
Değerli Başkanlarım çiftçilerimizin toprağını tahlil etmelerini sağlayalım. Buna devlet desteği de var. Bazı çiftçilerimizin topraklarını bu laboratuvarlara getirmediklerini tespit ediyoruz. 8 bin 10 bin üyesi olan Odalarımızdan ancak 5-6 bin çiftçi toprak getiriyor. Sadece kurmak yetmez, çiftçimizin de bu laboratuvarda tahlil yaptırmasını sağlayalım.”

-“Ziraat Odaları Birliği olarak bilgiye çok önem veriyoruz”-

Ziraat Odaları Birliği olarak bilgiye çok önem verdiklerini bildiren Bayraktar,” bu sektörde hangi desteği verirseniz verin, bilgiyi eksik bıraktığınızda sizin verimlilik rakamlarına ulaşmanız mümkün değil. Muhakkak suretle çiftçiyi bilgiyle tanıştırmanız lazım” dedi. Bayraktar, bunun bilincinde olarak başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve ona bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu ile Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlarla eğitim protokolü imzaladıklarını ve Türkiye'nin her tarafında çiftçileri eğitime aldıkları belirtti. Bunları yapmak zorunda olduklarını belirten Bayraktar, “tarım sektörü dünyada enerji sektörüyle beraber en stratejik sektörlerden biri. Türkiye tarımla ilgili bu konjoktürel durumu ya fırsata çevirecek ya da ıskalayacak. Tercih bizim elimizde. Dünyadaki gıda spekülasyonlarını, fiyatlardaki manipülasyonları görüyorsunuz. Önümüzdeki yıllarda bunlar devam edecek. Bu sektörde kaybedilecek zaman yok. Meslek kuruluşu olarak ilk görev bizim. Türkiye bunları fırsata çevirmek için gerekli tedbirleri almalı” dedi.
Bayraktar, hedeflerinin tarlaya girerken de çıkarken mutlu olan yüzü gülen bir Türk çiftçisi olduğunu, bu hedefe ulaşmak içinde ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini bildirdi. Gayri safi yurtiçi hasılaya daha katkı vermek istediklerini belirten Bayraktar, “önümüzdeki 10-15 yıl içinde gayri safi yurtiçi hasılaya 150 milyar dolarlık katkı sağlamamız lazım. 62-63 milyar dolarlık bugünkü seviye ile yetinemeyiz. Bununla sevinemeyiz. Bizim kapasitemiz bu değil. Tarımla gayri safi yurtiçi hasılaya 150 milyar dolarlık katkı sağlayacağız. Bu sadece çiftçimizin değil, ülkemiz de zenginliği olacaktır” diye konuştu.
Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik de kongrede yaptığı konuşmada, 2002 yılında 23 milyar dolar olan tarımsal hasılanın 2014 yılında 62 milyar dolara ulaştığını, Konya’nın bu hasılanın yüzde 7’sini tek başına karşıladığını söyledi.
Konya İl Kongresi’ne çevre illerden Oda başkanları, TZOB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Hepokur da katıldı.