Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Bayraktar, Giresun’da…

Bayraktar, Giresun’da…

-Bayraktar, Giresun’da…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü?”
-“Siz zannediyor musunuz bu fındık fiyatları 20 lira olsa benim üreticim para kazanacak. Olmayan fındığın neyini satacaksın da neyini kazanacaksın”
-“Üreticiyi desteklemek suretiyle fındık bahçelerimizi artık yenilemeye başlamamız lazım”
-“Yine söylüyorum rekolte tahminimizin yine arkasındayız”
-“Zaten şunu anlamakta zorluk çekiyorum. Alivre satış yapmayan işini doğru yapan tüccar zaten para kazanıyor”
-“Emek ben de sermaye ben de her şey ben de. Mal benim, her şey benim, masraf benim, külfet benim, risk benim sen bunu alıyorsun satıyorsun para kazanıyorsun”

    Tirebolu-Giresun - 05.09.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü?" dedi.
Bayraktar, Giresun Ziraat Odaları Birliği İl Koordinasyon Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, fındık fiyatlarına değindi.
    Fındık fiyatlarının 12-13 liraya yükseldiğine dikkati çeken Bayraktar, "Fındık 12 lira olmuş, 13 lira olmuş bağırıyorlar, fındık fiyatı 15 lira olsa ne olur, fındık yok. Fındık fiyatı 20 lira olsa ne olur, fındık yok. Siz zannediyor musunuz bu fındık fiyatları 20 lira olsa benim üreticim para kazanacak. Olmayan fındığın neyini satacaksın da neyini kazanacaksın" diye konuştu.
Bayraktar, fındık üreticiliği yapan bölgenin ekonomisinin çökmüş olduğunu belirterek, "Biz çiftçimizin yangınını söndürmeye çalışıyoruz. Çiftçimizin moralini yükseltmeye çalışıyoruz, çiftçimiz demoralize olmuş. Hükümetle de görüşmelerimiz devam ediyor, yardım istiyoruz, çiftçimizi ayakta tutamazsak önümüzdeki yıl kimi tutacaksınız siz? Ya tarlasını satacak göç edecek ya traktörünü satacak göç edecek, buradan gidecek" ifadesini kullandı.
    Türkiye'nin tahmini fındık rekoltesine değinen Şemsi Bayraktar, şöyle konuştu:
    "Madem fındık 500-550 bin ton rekoltede, bu fındık niye 13 liraya vurdu, fındığın 550 bin ton olduğu dönemlerde hiç 13 lira olduğunu gördünüz mü? Şimdi bu sene stoklarda da fındık kalmadı. 2009 yılından bugüne Toprak Mahsulleri Ofisi ve Fiskobirlik yaklaşık olarak 600-700 bin ton fındığı piyasaya sürdüler. Şu an stok yok, her yıl piyasaya sürülen stokları üretim gibi göstermeye alıştılar. Bu sene de onu yapmaya çalışıyorlar ama bu sene fındık yok. Bu sene fındık çıkabildiği kadar çıkacak. Bunlar yeterli değil, bu fiyatlar yeterli değil. Çiftçimize muhakkak devlet desteğini ulaştırmamız lazım."

    -"Çay bahçelerimizi yenileme programı fındıkta da uygulanmalı"-

       Bayraktar, fındık bahçelerinin ekonomik ömrünü kaybettiğini gördüklerini ifade ederek, "Bunu da göz ardı etmiyoruz. Mesela çay bahçeleriyle alakalı bahçeleri yenileme programı başladı bakanlık bünyesinde. Bunun fındığa da uygulanmasını istiyoruz. Üreticiyi desteklemek suretiyle fındık bahçelerimizi artık yenilemeye başlamamız lazım" diye konuştu.
Şemsi Bayraktar, diğer ülkelerin dekarda 200-250 kilogram fındık ürettiğine dikkati çekerek, "Bunun da üzerinde durmamız lazım. Fındık bu bölgenin geleceği, sadece fiyat politikası değil yapısal sorunların da üzerinde durmamız lazım ki çocuklarımıza iyi bir miras bırakalım diye düşünüyorum" dedi.
    Giresun’un Türkiye’de kaliteli fındık üreten fevkalade önemli bir il olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
    “Türkiye’de kaliteli fındık üreten bir ilimiz. Ama bu sene üzülerek ifade ediyorum Türkiye’de büyük bir doğal afetle karşı karşıya kaldık. Sadece Doğu Karadeniz değil, Türkiye’nin değişik bölgelerinde de üreticilerimiz çok büyük zarar gördüler. Türkiye’nin değişik bölgelerini gezdik.     

    Özellikli İç Anadolu bölgesinde hububat, mesela Malatya’ya gittik. Orada da kayısı olmadığını gördük. Oranın da ekonomisi kayısıya bağlı. Birçok bölgede meyve üretiminde doğal afetlerden dolayı kayıplar var.

    -“Tarım sektörü son yılların en büyük afetini yaşıyor”-

    Tarım sektörü son yıllarda gördüğümüz en büyük afeti yaşıyor. Ben 2007 afetini de biliyorum. Hepiniz biliyorsunuz. O afetle mukayese etmemiz mümkün değil. O afet kuraklıkla alakalıydı. Ancak 2013 yılının Ekim ayından itibaren başlayan kuraklık Mart ayının sonu itibariyle dona dönüştü. Büyük bir don afetiyle karşı karşıya kaldık. Tabii bununla kalmadı. Arkasından dolu, yağışlar, sel felaketi yani tarım sektörünün bu sene kalmadığı afet kalmadı. Bunun için diyorum ki, Allah bu bölgeye bu afeti bir daha göstermesin.
    Bu bölgeye geldiğimizde, özellikle rakımı yüksek olan yerlerde fındık üretimi yok denecek kadar az. Bu bölgede fındık üretimi çok önemli. Ekonomi ona bağlı. Fındığı buradan çekip aldığınızda ekonomi burada biter. Sonuçta tarım alanları da bir açık fabrika. Bir fabrika gibi çalışıyoruz. Yani fabrikanın kapanması neyse, insanların işsiz kalması neyse bu arazilerde fındığın zarar görmesi aynı şey. Hiç farkı yok. Yani şuan insanımız işsiz kalmış durumda.
Daha önce Ordu’ya geldik. Bakan yardımcımızı, ilgili genel müdürleri, hazineden sorumlu bürokratlarımızı, maliye ve sosyal güvenlik kurumundan bürokratlarımızı da oraya getirdik. Bu bölgeden de değerli başkanlarımız geldiler. Onların da görüşünü aldık.”

    -“Rekolte tahminimizin arkasındayız”-

    TZOB olarak her yıl yaptıkları gibi Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Turan Karadeniz’in başkanlığında bir komisyon oluşturduklarını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Ve bu komisyon doğu ve batı bölgelerinde fındık rekolte tahmininde bulundu. Ve bu tahmin 371 bin ton olarak önümüze geldi. Bu arada Ziraat Odalarımızın da içinde bulunduğu bir komisyon da bir tahminde bulundu. O da 388 bin ton civarında. Yani bize fevkalade yakın. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın tahminiyle, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin rekolte tahminleri birbirine yakın. Biz bunu açıkladık. Üzülerek ifade ediyorum kıyamet koptu. ‘Türkiye Ziraat Odaları Birliği maksatlı olarak fındık fiyatları yükselsin diye açıklama yapıyor’ dediler. Biz bu açıklamayı her yıl yapıyoruz. Turan Karadeniz bizim maaşlı bir elemanımız değil. Biz ona para verip de ‘git şu rekolteyi çıkar bize getir’ demiyoruz. Çiftçi dostu bir kişi. Fahri olarak görev yapıyor. Başkaları gibi maaşlı bir eleman değil. Bu işi Allah rızası için yapıyor. Biz bu rekolte tahmininin arkasındayız.
    Bu rekolte tahmininden sonra özellikle alivre satış yapanlar, ihracatçılar, sanayiciler, rekolte tahminimize fevkalade tepki gösterdiler. Bunu bir taraftan anlamakta zorluk çekiyoruz ama bir taraftan da kendilerini anlıyoruz. Çünkü doğal afetler olmasaydı rekolte tahminleri 500-550 bin ton olacaktı. Bunlar satışlarını doğal afetlere göre yapmadılar. Bunlar doğal afet olmayacakmış gibi rekolte tahmininde bulundular. Fındığı dalında sattılar. Sıkıntıları bu. Kimse kimseyi kandırmasın. Fındığı dalında sattınız. Zarar ettiniz. Şimdi diyorsunuz ki Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı ve Ziraat Odaları bizi batırdı. Ben sizi batırmadım. Sizi doğal afetler batırdı. Fındık 550 bin ton olsaydı fiyatıyla istediği gibi oynayacaktınız. Ama şimdi oynayamıyorsunuz. Hadi oynayın da göreyim. Oynayamazsınız. Çünkü fındık yok.

    -“Tüccarın hak ve menfaatlerini korumak durumunda değiliz”-

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği çiftçinin hak ve menfaatlerini korumak üzere kurulmuş anayasal bir meslek kuruluşudur. Tüccarın hak ve menfaatlerini korumak durumunda değiliz. Elbette çiftçimizin hak ve menfaatlerini koruyacağız. Ama bunu yaparken de yasal ve doğru zeminde yapacağız. Biz tarlada örnek bahçelerde çotanak sayımı yapmak suretiyle tahminde bulunuyoruz. Biz bunu her yıl yapıyoruz. Düzgün insanlarla yapıyoruz. Ve yine söylüyorum rekolte tahminimizin yine arkasındayız. Birileri batacakmış bizi ilgilendirmiyor. Zaten şunu anlamakta zorluk çekiyorum. Alivre satış yapmayan işini doğru yapan tüccar zaten para kazanıyor. Benim emeğimin üzerinden para kazanıyor. Emek ben de sermaye ben de her şey ben de. Mal benim, her şey benim, masraf benim, külfet benim, risk benim sen bunu alıyorsun satıyorsun para kazanıyorsun. İşini doğru yapanın başımızın üstünde yeri var. Onlara da ihtiyacımız var. Sanayiciye de ihtiyacımız var. Ama bizim derdimiz alivre satış yapanlarla ilgili.     

    Fındığı dalında satanlarla ilgili. Yurt dışından parayı alıp fındığı bağlayanlarla ilgili. Ve onların tespit ettiği fiyatı Türkiye’de bize dikte etmeye çalışan kesimlerle alakalı. Bizim kavgamız onlarla ilgili.
Bayraktar, Giresun ziyaretlerinin öncesinde Trabzon Çarşıbaşı Ziraat Odasını ziyaret etti