Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Türkiye Ziraat Odaları Birliği > Haberler > Bayraktar, et ve süt fiyatlarını CNN Türk’te değerlendirdi

Bayraktar, et ve süt fiyatlarını CNN Türk’te değerlendirdi

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Süt fiyatları

1,15 kuruşun üzerine çıkıncaya kadar

ESK’nın müdahale alımları devam etmeli”

-“Ben umutluyum. Et ve Süt Kurumu’nun ciddi alım yapması

müdahale etmesi piyasada bir fiyat istikrarı

sağlayacaktır diye düşünüyorum”

-“Sanayicimiz tesis yapsın yatırım yapsın buna itirazımız yok.

Ama ben 4-5 yılda bir hayvanları kesime götürürken

sanayicimiz yatırım üzerine yatırım yapıyorsa

burada bir problem var demektir”

-“Yaşayalım ama yaşatmadan yaşamak mümkün değildir.

Üreticiyi yaşatmadan sanayicinin yaşaması mümkün değildir”

-“Planlı üretime bizim her zaman ihtiyacımız var”

-“Destekleri bütün çiftçimize yaymamız lazım.

Kırsalı kalkındırmamız lazım. Kırsalı ayakta tutmanız lazım”

-“Terör kardeşliğimizi bozmayı da amaçlıyor,

Bu oyuna gelmemek lazım”

 Ankara – 31.3.2016 – Türkiye ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, et ve süt fiyatlarında yaşanan gelişmeleri ve son durumu CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında değerlendirdi. Bayraktar, süt fiyatları 1,15 kuruşun üzerine çıkıncaya kadar Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) müdahale alımlarının devam etmesi gerektiğini belirtti; “Ben umutluyum. Et ve Süt Kurumu’nun ciddi alım yapması müdahale etmesi piyasada bir fiyat istikrarı sağlayacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Genel Başkan Bayraktar, Günlük” adlı programın sunucusu Saynur Tezel’in sorularını cevaplandıran Bayraktar, böyle bir sıkıntının yaşanabileceğini 3 yıl önce gördüklerini ifade ederek, “Konuyu dönemin Başbakanı’na anlattım. Bizde üretici örgütleri çok güçlü olmadığı için piyasaya da müdahale edemeyeceklerini, böyle bir müdahale kurumuna ihtiyaç olduğunu, acilen kurulması gerektiğini belirttim. Ve dönemin Başbakanı’nın talimatıyla Et ve Balık Kurumu, bizim talebimiz üzerine Et ve Süt Kurumu haline getirildi” diye konuştu.

ESK’nın alımlarının ardından süt fiyatlarıyla ilgili durumu Türkiye genelinde takip etmek gerektiğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

”Süt fiyatı 1,15 kuruşun üzerine çıkıncaya kadar ESK’nın alımları devam etmeli. Fiyatların yükselmediği ya da arzu edilen seviyeye gelmediği takdirde hayvan kesimlerinin önüne geçmemiz de mümkün değil. Ben umutluyum. Et ve Süt Kurumu’nun ciddi alım yapması müdahale etmesi piyasada bir fiyat istikrarı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Hayvanlarımızın kesime gitmesinin önlenmesi aynı zamanda et fiyatlarının da yükselmesinin önüne geçecektir. Çünkü et fiyatlarının yüksekliğini tartışıyoruz. Zaman zaman bazı tüketicilerimiz de gündeme getiriyor. Bizde gündeme getiriyoruz. Dolayısıyla et hayvancılığımızı ayakta tutmanın yolu da süt hayvancılığımızı ayakta tutmaktır.

 

-Terörün oyununa gelmemek lazım-

Bayraktar, yaşanan terör olayları ve terörün tarım sektörüne etkisini değerlendirirken de şöyle dedi:

“Vatandaşlarımız sokağa çıkarken bir endişe duyuyorlar veya sokağa çıkmamaya çalışıyorlar. Sokağa çıkmamız lazım. Doğu ve Güneydoğu’daki terör olayları sadece o bölgedeki insanları değil batı bölgesindeki insanımızı da etkiliyor. ‘Sokağa çıkılmasın. Halk ürksün’... Hatta batı bölgelerinde bulunan Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımızla o bölgede yaşayan diğer etnik kökene dayanan vatandaşlarımızın kardeşliğini bozmayı da amaçlıyor terör. Bu oyuna gelmemek lazım. Bu oyunu bozmamız lazım. Onlar bizim kardeşlerimiz. Bu topraklar hepimizin. Bu topraklarda bin yıldır beraber yaşıyoruz. Beraber yaşamaya da devam edeceğiz. Beraber ticaret yapıyoruz. Akrabalık ilişkilerimizde gelişti. Birbirimizi daha çok kucaklamamız gereken bir dönem.

Doğu ve güneydoğudaki terör olaylarının hayvancılığımıza etkisini değerlendirdiğimizde besi hayvancılığını bir miktar olumsuz etkilediğini görüyoruz. Özellikle o bölgede meralar çok önemli. Meralar hayvancılıkta çok önemli. Yem ihtiyacını karşılar ve çok önemli bir maliyet unsurudur. O bölgedeki terör olayları üretimi bir miktar azaltıyor. Bunu kabul etmemiz lazım. Mesela Van koyunculukta Türkiye birincisidir. O bölgede koyun ve keçi varlığı fevkalade fazla.

Güvenlik sağlamak üzere yapılan bu terörle mücadele inşallah olumlu sonuçlanacaktır. Buna inanıyoruz. Ve güvenlik sağlandığında da oradaki meraları da hayvancılık sektörüne açtığımızda üretimi çok fazla artırma imkanımız olacaktır.”

 

-Üreticim 1 kilo süt satarak 0,71 kilo yem alabiliyor- 

Bayraktar, bir başka soruyu cevaplandırırken, bilim adamlarının yaptığı çalışmaya göre paritenin 1,15 olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Yani bir kilo süt satarak bir buçuk kilo benim üreticimin yem alması lazım ki, sektörde üretim sürdürülebilir noktada olsun. Bakıyoruz, benim üreticim 1 kilo süt satarak 0,71 kilo yem alıyor. Yani 710 gr yem alıyor. Paritenin 15 olması demek süt fiyatlarının 1 lira 47 kuruş olması demektir. Sanayiciler baktık ki çok ağlıyorlar. Yandık, bittik, kapanacağız, deyince, bizim üreticimiz de bu fiyata 1,15 kuruşa razı oldu.  Marmara Bölgesi’nde 1 lira 98 kuruş. Bu maliyete yakın bir fiyat olmasına rağmen fiyatı üreticimiz kabul etti. Süt fiyatlarının aşağı düşürülmesi bizi fevkalade üzdü. Üreticimiz hayvanlarını kesime götürmeye başladı.”

Sanayiciyi hep desteklediklerini vurgulayan Bayraktar, “Sanayicimizin yatırım yapması şu açıdan çok önemli; sütte üretici ve sanayici entegrasyonunu sağlamamız gerekiyor. Yani aracıları aradan kaldırmamız gerekiyor. Biz kaliteli süt üretmek istiyorsak, tüketicimize de kaliteli süt ve süt ürünleri yedirmek istiyorsak, buna mecburuz. Burada kazan kazan politikası olmalı. Sanayicimiz tesis yapsın yatırım yapsın buna itirazımız yok. Ama ben 4-5 yılda bir hayvanları kesime götürürken sanayicimiz yatırım üzerine yatırım yapıyorsa burada bir problem var demektir. İşte biz bunu arz ettik. Dedik ki burada bir müdahale kurumu oluşturun. Yaşayalım ama yaşatmadan yaşamak mümkün değildir. Üreticiyi yaşatmadan sanayicinin yaşaması mümkün değildir” diye konuştu.

 

-TZOB’un süt kampanyası stüdyoda da sürdü-

Stüdyoda kendisine ikram edilen süt için kanal yönetimine teşekkür eden Bayraktar, TZOB’un başlattığı süt içme kampanyasının önemine vurgu yaparak, “Ziraat Odaları olarak bütün misafirlerimize, tüm birimlerimizde süt ikram ediyoruz.  Aynı zamanda halkımızın da bu kampanyaya destek vermesi lazım. Halkımız pahalı et yemek istemiyor, çocuklarına ucuz et yedirmek istiyorsa süt hayvancılığını ayakta tutmamız lazım. Tüm halkımızın bu kampanyaya destek vermesini bekliyoruz” dedi.

Süt tüketimi için okul sütü programının önemine işaret eden Bayraktar, bu programın peynir, yoğurt gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmesi gerektiğini, belediyelerin gelir seviyesi düşük vatandaşlara süt dağıtabileceğini belirtti.

 

-Planlı üretime ihtiyacımız var-

Plansız üretimin her zaman krize neden olabileceğini ifade eden Bayraktar, “Planlı üretime bizim her zaman ihtiyacımız var. Bunu görmek lazım. Sürekli kredi kullandırarak, sürekli üretimi artırarak, talep yaratmadan bu arz fazlalığının bir krize döneceğinin iyi öngörülmesi ve hesaplanması gerekiyor. Bugün sıfır faizli krediler veriliyor. Bedava para öreniyor. Bedava kredi veriliyor. Özellikle iş adamlarımız çok hızlı bir şekilde piyasaya giriyor. Çok plansız giriyorlar. Bu kredilerin kesilmesi, verilmemesi lazım. Gebe düve ithalatının da muhakkak suretle önlenmesi lazım” diye konuştu.

İşletmelerin optimal büyüklüğe sahip olmadığının altını çizen Bayraktar, şunları söyledi:

“Geleceğe yönelik yaptığımız projeksiyonlarda biz aile işletmelerini ayakta tutarsak destekleme ve kredi politikalarını bu yönde yönlendirirsek bu sektörde kalıcı ve sürdürülebilir üretim noktasında olan aile işletmeleri bu ülkenin gıda güvencesini sağlayacaktır. Bu işletmeleri optimal büyüklüğe getirmemiz lazım. Yaklaşık olarak bu işletmeleri 10 baştan 15 başa çıkarmamız lazım. İş adamlarımız bu işe girmesin demiyoruz. Giriyorlar ama bunu bir ekonomik faaliyet olarak görüyorlar. Sonra ben para kazanamıyorum diyor, ayrılıyor.

Ziraat Bankası’nın kullandırdığı bütün kredileri Anadolu’ya yaymamız lazım, bütün çiftçimize yaymamız lazım. Kırsalı kalkındırmamız lazım. Kırsalı ayakta tutmanız lazım. Göçleri önlememiz lazım. Büyük şehirlerin halini görüyorsunuz. Güvenlik problemleri birazda buradan geliyor. Bu yüzden bizim bu konuda politikalarımı çok doğru hem ülkemizin hem çiftçimizin hatta sanayicimizin de ki biz sürdürülebilir üretim noktasında olursak sanayicimiz de ham madde bulacaktır.”  

 

(Programı izlemek için aşağıdaki linki tıklayınız)
https://www.youtube.com/watch?v=qPmxsMyU8-Y