Anız Yakma
TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir”
-“Anız yakmak geleceğimizi, bize emanet edilen en değerli
varlığımızı yakmaktır”
-“Anız yakma hasat sonrası sadece kökleri yakmıyor,
toprağın tüm özelliklerini kaybetmesine sebep oluyor”
-“1993 yılından beri ülkemizde anız yakma yasak,
üreticilerimizin bu yasağa uyması gerekiyor”
-“Anız yakılmasında topraktaki mikro organizmaların yüzde 70’i zarar gördüğünden toprak verimliliği azalmaktadır”
Ankara-
23.07.2021- Türkiye
Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Toprak
verimlilik unsurlarına uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma yanlış bir uygulamadır.
Anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir. Anız yakmak
geleceğimizi, bize emanet edilen en değerli varlığımızı yakmaktır. Bu gerçek
asla unutulmamalıdır” diyerek uyarılarda bulundu.
Anız yakma olayının ülkemizde 1993 yılından beri yasak olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Hasat sonrası tarlada kalan bitki saplarının sürülerek temizlenmesinin masraflı olduğu düşünülerek bazı üreticiler bu artıkları yakmayı tercih ediyor. Fakat unutulmaması gereken bir durum var; anızın yakılması esnasında toprakta sadece hasat sonrası kalan kökler yakılmıyor, toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri de zarar görüyor” dedi.
“Anız yakılan toprakta 250 derece civarında sıcaklık
oluşarak küçük canlıları da öldürmektedir”
Anız
yangınlarıyla yüzey toprağının organik maddesinin yok olduğunun da altını çizen
Bayraktar şöyle devam etti:
“Organik madde, yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlar, erozyonla toprak taşınmasını önler ve toprağın havalanmasını sağlar. Ülke genelinde yaşanan kuraklık sonrası üreticilerimizin anız yakmanın toprağa ve biyoçeşitliliğe verdiği zararları düşünerek hareket etmeleri gerekmektedir. Anız yangınlarının toprak yapısına verdiği zararın geri kazanılması uzun yıllar almaktadır. İlk birkaç santimetre kalınlıktaki toprakta oluşan yüksek sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor. Anızı yakılan toprağın üst kısımlarında 250 derece civarında sıcaklık oluşarak toprak yüzeyinde bulunan küçük canlıları da öldürmektedir. Hâlbuki toprakta bulunan ve gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik maddeler parçalanarak toprak verimliliğini artıran humusa dönüşmektedir.”
“Anız yakılmasıyla çevresel sorunlar da ortaya çıkıyor”
“Anız
yakıldığında özellikle topraktaki karbon ve azot dengesi yok olmakta, organik
madde miktarı azalmakta, mikrobiyolojik aktivite gerilemekte, toprağın su tutma
kapasitesi azalmaktadır. Topraktaki mikro organizmaların yüzde 70’i zarar
gördüğünden toprak verimliliği azalmaktadır” ifadelerini kullanan Bayraktar,
anız yakılmasıyla çevresel sorunların da ortaya çıktığını belirterek şöyle
devam etti:
“Verimliliği
düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak
işleme ve kimyasal kullanarak daha fazla masraf yapmakta hem de çevreyle ilgili
sorunlar ortaya çıkmaktadır. Her yanlış uygulama gibi anız yakma ile de geri
dönüşümü mümkün olmayan kayıplar meydana gelmektedir.
Zaman içerisinde toprak verimliliği önemli derecede etkileniyor. Toprak çoraklaşıyor ve tarım yapılması mümkün olmayan bir hale dönüşüyor. Anız yangınları nedeniyle çevre de risk altında giriyor. Özellikle içinde bulunduğumuz bu yıl oldukça kurak geçti. Bu durum aynı zamanda orman yangınları açısından da risk oluşturdu. Anız yakarak bu risk artırılmamalıdır.”
“Anız yakılması nasıl önlenir”
TZOB
Genel Başkanı Bayraktar, “Doğal
kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için, çiftçilere anız yakma
yerine alternatif uygulamalar sunulmalıdır” diyerek, anız yakmanın önüne nasıl
geçilebileceğini şöyle sıraladı:
“-Anızlara
doğrudan işleme ve ekim yapabilen mibzerler kullanılmalıdır.
-Üreticilerimizin
sürüm maliyetini en aza indiren toprak işlemesiz tarım, ilk olarak İç Anadolu,
Güneydoğu Anadolu ve geçit kuşağı bölgelerinde yaygınlaştırılmalı, daha sonra
tüm Türkiye’de uygulanmalı ve desteklenmelidir. Gelişmiş ülkelerin çoğu toprak işlemesiz
tarımı yaygınlaştırarak; yakıttan tasarruf sağlamakta, topraktaki organik madde
miktarını artırmakta, toprak işleme maliyetini azaltmakta ve anız yangınlarını
önlemektedir. Dünyada 175 milyon hektar alanda işlemesiz tarım yapılmaktadır.