-“İnsana
yakışır iş için kooperatif”
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Sürdürülebilir istihdam ve büyümede, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımında etkili olan kooperatifçiliği geliştirmekten başka çıkış yoktur”
-“Tarımda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı sağlamaktadır”
-“Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Ülkemizde, ‘ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete geçirebiliriz’ anlayışının hakim olduğu bir model geliştirilmelidir”
Ankara - 20.12.2019 – Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ekonominin vazgeçilmez bir
parçası olan kooperatiflerin hem ekonomiye katkı sağladığını hem de istihdam
yarattığını bildirerek, “sürdürülebilir istihdam ve büyümede, yerel kalkınma ve
adaletli gelir dağılımında etkili olan kooperatifçiliği geliştirmekten başka
çıkış yoktur” dedi.
Bayraktar, 21 Aralık 2019 Dünya Kooperatifçilik
Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in bu yıl temayı
“İnsana yakışır iş için kooperatif” olarak belirlediğini kaydetti. Şemsi
Bayraktar, kooperatifçiliğin sürdürülebilirlik, istihdam, büyüme, yerel
kalkınma ve adaletli gelir dağılımı sağlayarak insana yakışır bir model olarak
göze çarptığını belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
“Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA)
tarafından yapılan tespitlere göre dünya genelindeki kooperatif sayısı 2,6
milyon, ortak sayısı 1 milyar ve yaratılan istihdam da 250 milyona ulaşmış
bulunmaktadır.
Avrupa Birliği, ABD ve Japonya’da halkın önemli bir
bölümü kooperatif ortaklarıdır. Kooperatif işletmeler ise milyonlarca kişiye
istihdam sağlamaktadır.
Ülkemizde ise sadece 100 bin kişinin kooperatiflerde ve kooperatif
iştiraklerinde çalıştığı tahmin edilmektedir. Bunun Türkiye’de çalışan
nüfustaki payı binde 3‘ler seviyesindedir.”
-“Kooperatifler halk odaklı”-
Kooperatiflerin, halk
odaklı olduğunu ve herkese açık gönüllü ortakların demokratik kontrolüyle
yürütüldüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Özellikle tarım sektörü
açısından baktığımızda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek
bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun
çözümüne katkı sağlamaktadır.
Ancak ülkemizde
kooperatifçiliğe, zaman zaman önem ve öncelik verilmekle birlikte, süreklilik
kazandırılamaması nedeniyle istenilen düzeyde gelişme sağlanamamıştır. Üstelik
tarımsal amaçlı kooperatiflerin sorunları yıllardır tartışıldı. Yine de
sorunların çözümünde önemli bir aşama kaydedilemedi. Kooperatifçilikte
yaşadığımız temel sorunlar; finansman, üst örgütlenme, mevzuat, denetim, eğitim
ve araştırma eksikliğidir.
-“Kooperatifçilik 3. Tarım Şurası’nda da ön plana çıktı”-
3. Tarım Şurası’ndaki örgütlenme çalışmalarında da
kooperatifçilik ön plana çıkmıştır. Alınan kararlarda; örgütlerin görev
tanımlarının yeniden yapılanması, dikey yapılanmada zorunluluk, denetim
eksikliği, kooperatifçilik bilinci, eğitim, kooperatiflerin Tarım ve Orman
Bakanlığı altında toplanması, çatı yapılanma, kooperatif bankası kurulması ve
kooperatiflerin mali ve idari yönden güçlenmesi için desteklenmesi hususları ön
plana çıkmıştır.
Kooperatifçiliğin
gelişmemesinin en önemli sebeplerinden biri, kooperatif kurucu ve ortaklarının
konularıyla ilgili eğitim eksikliğidir. Başarılı ve iyi örnek teşkil eden
kooperatifler yanında, ortaklık hak ve menfaatleri konusunda yeterli bilgisi
olmayan üyelerin, bazı kooperatif kurucuları veya yöneticileri tarafından
istismar edilmeleri, ülkemiz kooperatifçiliğinin gelişmesinde olumsuz rol
oynayan önemli faktörlerden biri olmuştur.
Ancak, son yıllarda
eğitim seviyesinin yükselmesi ve ortakların bilinçlenmesine paralel olarak
kooperatifçiliğimizde gelişmeler yaşandığı da görülmektedir.”
-“Kooperatifler rakip olarak görülmemelidir”-
Kooperatifçilik
sektörünün devlet tarafından mali, teknik ve hukuki desteğin verilmesi,
geliştirilmesi, denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu konulara
değindi:
“Kooperatifler devlet
ve/veya özel sektörün rakibi olarak görülmemelidir.
Devlet, temel olarak
yasa koyucu ve yasaları düzenleyici pozisyonunu güçlendirmeli ve kooperatifleri
yasal boşluk ve karmaşıklıklardan kurtarmalı, devletin kooperatiflere
müdahaleci rolü azaltılarak kooperatifleşme teşvik edilmeli, kooperatifler mali
yönden güçlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Ülkemizde tarımsal
örgütlenmedeki dağınıklığın ele alınarak tartışılması ve AB ülkelerinde olduğu
gibi ülkemiz şartlarına uygun bir modelin benimsenerek hukuki düzenlemelerin
hayata geçirilmesi konularında Hükümetin ve özellikle Tarım ve Orman
Bakanlığı’nın önderliğine ihtiyaç vardır.”
Kooperatifçiliğin
sorunlarının çözümü ve geliştirilmesi için hazırlanan “Kooperatifçilik Strateji
ve Eylem Planı”nın hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken
Bayraktar, ülkemizde, “ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete
geçirebiliriz” anlayışının hakim olduğu bir modelinin geliştirilmesi
gerektiğini belirtti.